Refinar búsqueda
Resultados 1-4 de 4
Salinity Problem in Agricultural Lands
2022
Gamze Tunç | Harun Kaman
Soil and water are the two most important basic factors for ensuring sustainable agricultural production. On the other hand, supplying quality and sufficient irrigation water from the nature for agricultural production is getting harder day by day. The decrease or pollution of natural resources for irrigated agriculture, especially in arid and semi-arid climatic regions, necessitates making agriculture with the use of low-quality irrigation water. Low-quality irrigation water causes salinization of the soils in the production areas. If the salinized lands are not washed or rehabilitated, it is inevitable that they will be out of production soon. In the agricultural area, salinity can occur naturally as well as irrigation practice. Salinity, which is an important problem for agriculture in the world, causes increasing soil losses every year. Efforts should be made to eliminate the problem of salinity in sustainable agriculture. In addition, salinity-resistant plants can be preferred to be grown as well as encouraging conscious irrigation in the salinized areas.
Mostrar más [+] Menos [-]Evaluation of Underground Water Quality in Terms of Irrigation Water in Tekirdağ Province
2020
Ülviye Çebi
This study includes some deep underground well waters opened to supply the irrigation water in Tekirdağ province. The sampling was done from 22 wells in the irrigation season period. The parameters such as pH, EC, TDS, Na, Ca, Mg, K, Cl, HCO3, B, NO3-N, Sodium Absorption Ratio and Residual Sodium Carbonate parameters, which were significant in terms of irrigation water classification, were examined in the samplings. According to the results, it was determined that thirteen well waters were in medium salty and eight well waters were in high salty water classes. Besides, Na and HCO3 harms were determined in five and three well waters, respectively. In seven well waters, it was concluded that RCE values were over 2,5 me L-1 and these water were not suitable in the usage of irrigation. As a result of the evaluations in terms of the specific ions, it was determined that CL, B and NO3-N concentrations which were found in three, two and one wells respectively, could create damages in some crops. As a result of the evaluations in terms of salinity and SAR parameters, it was concluded that the usage of T5, T6, T8, T10, T13 and T14 well waters was undesirable and the usage of T9, T11, T12, T16, T17 and T21 well waters can be suggested by the provision of some special conditions (appropriate drainage conditions, appropriate plant selection, coarse textured soils).
Mostrar más [+] Menos [-]Farklı Tuz Konsantrasyonlarının Şeker Mısır (Zea mays L.Var. sacharata sturt.) Çeşitlerinde Çimlenme ve Erken Fide Gelişimi Üzerine Etkileri
2019
Hasan Akay | Elif Öztürk | İsmail Sezer | Murat Can Bahadır
Bu çalışma, farklı NaCl konsantrasyonlarının bazı şeker mısır (Zea mays L. sacharata sturt.) çeşitlerinin çimlenme ve erken fide gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada Vega F1 (sh2), Merit F1 (su) ve Tanem F1 (su) çeşitlerinin tohumlarına 0 (kontrol), 2, 4, 6, 8 ve 10 dSm -1 konsantrasyonlarında NaCl uygulanmıştır. Tohum ekiminden 5 gün sonra çeşitlerin çimlenme oranı, 12 gün sonra kök uzunluğu, gövde uzunluğu, kök gövde oranı, kök kuru madde oranı, gövde kuru madde oranı, fide gücü indeksi ve tuz toleransı ölçümleri yapılmıştır. Araştırmada incelenen karakterler arasında istatistiki açıdan önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Sonuç olarak; farklı tuz konsantrasyonlarına çeşitler tuz oranı artıkça çimlenme oranı ve fide gelişimi özelliklerinin azaldığı tespit edilmiştir. Tanem F1 çeşit çimlenme oranı ve tuz stresine toleransı bakımından en yüksek değerlere sahipken kök ve gövde uzunluğu ve kök gövde oranı bakımından ise en düşük değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Fide gücü indeksi bakımından ise sırasıyla Vega F1, Tanem F1 ve Merit F1 olduğu belirlenmiştir. Çalışmada yapılan korelasyon sonuçlarına göre, incelenen parametreler arasında istatistiki açıdan pozitif yönde önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Çimlendirme ortamından 2 dSm-1 tuzluluk düzeyine kadar tohum çimlenmesi ve erken fide gelişim parametrelerinin etkilenmezken 2 dSm-1 yüksek düzeylerde ise olumsuz yönde etkilendiği belirlenmiştir. Yetiştiricilik yapılan bölgelerde 2 dSm-1 tuzluluk düzeyine kadar suların, şeker mısır çimlenme ve erken fide gelişim dönemlerinde kullanılabileceği tespit edilmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Ayçiçeğinde Tuz Zararı Üzerine Bor Uygulamalarının Etkisinin Belirlenmesi
2018
Ayfer Torun | Ebru Duymuş | Halil Erdem | İnci Tolay | Şahin Cenkseven | Kemal Yalçın Gülüt | Bülent Torun
Tuzluluk, bitki yetiştiriciliğini kısıtlayan, dünyada ve Türkiye’de özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde görülen, bitkisel verimi sınırlandıran ve geniş alanların tarım dışı kalmasına neden olan ciddi bir tarımsal problemdir. Dünyanın farklı bölgelerinde bitki yetiştiriciliğinde ortaya çıkan bor (B) noksanlığı ülkemizde de önemli bir beslenme problemidir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, B noksanlığı altında tuz stresinin yol açtığı zararın arttığı bildirilmiştir. Türkiye'nin en önemli yemeklik yağ bitkilerinden biri olan ayçiçeğinin B noksanlığına en duyarlı bitkilerden biri olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada ayçiçeğinde tuz zararının etkisinin azaltılması üzerine B uygulamasının etkisinin belirlenmesi amacıyla su kültüründe tuzlu ve tuzsuz koşullarda artan oranlarda B uygulaması altında iki ayçiçeği genotipi denenmiştir. Denemede bitkilerin kök ve yeşil aksam kuru madde verimi, B konsantrasyonu ve K/Na ve Ca/Na oranları belirlenmiştir. Denemeden elde edilen sonuçlara göre, kontrol uygulamasına göre tuz ilavesinin yeşil aksam kuru madde verimini azalttığı, buna karşılık B uygulamalarının ise kontrol uygulamasına göre kuru madde verimini görülmüştür. Bitkinin tuz zararını gidermede B’un belirgin bir rolünün olmadığı ve tuzlu koşullarda bitkinin B alım düzeyinin arttığı belirlenmiştir. Bu sonuçlara ilave olarak B noksanlığına ve tuz toksisitesine karşı dayanıklılıkta ayçiçeği genotipleri arasında farklılıkların olduğu gözlemlenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]