Refinar búsqueda
Resultados 191-200 de 280
Viticulture Biodiversity in Van Province
2018
Ruhan İlknur Gazioğlu Şensoy | Adnan Doğan | Cuneyt Uyak | Nurhan Keskin
Viticulture preserved its significance from the past to the present that have been ruled in all civilization the region of Van. The presence of carbonized grape seeds in the remains of the Early Iron Age tombs and cities gives information about the history of grape cultivation in Van and its vicinities. However, many of the local varieties described by the elderly are now unfortunately not seen in large areas. Some of the genotypes are no longer encountered, while many genotypes are observed in a few vineyards with a few vines. The grape genetic resources except Erciş variety in the region are threatened with extinction. In spite of many ecological factors that restrict crop production in the region, vineyard has existed for thousands of years and urgent precautions have to be taken to protect this genetic heritage bearing grape landraces close to standard genotypes. The region has been investigated by many researchers for many years and the determined local varieties have been investigated in detail in terms of morphological and pomological characteristics, chemical contents and nutrients and defined in terms of molecular or ampelographic aspects in different studies. With this review, it is aimed to recover the knowledge of these genotypes in a single study in using scientific studies made up to this day in the region. So that it is aimed to lead the steps to be taken in the establishment of a gene pool composed of these local varieties which are under the risk of extinction is increasing day by day. The study also includes information on local adaptations of some standard grape cultivars that have been planted in previous years.
Mostrar más [+] Menos [-]İstanbul İli Küçükçekmece İlçesinde Kamu Okullarındaki Kantinlerin Yapısal Özellikleri ve Sorunları
2018
Faruk Adıgüzel | Nuray Kızılaslan
Bu araştırmanın amacı İstanbul-Küçükçekmece ilçesindeki okul kantinlerinin genel özellikleri ve sorunlarının saptanmasıdır. Araştırma verileri 2017 yılı Mayıs-Haziran döneminde 58 adet kantinciden anket yöntemi ile elde edilmiştir. Yöntem olarak frekans, yüzde dağılımlar ve ortalamalar kullanılmış ve sonuçlar yorumlanmıştır. Kantincilerin %65,52’sinin erkek, yaş ortalamalarının 44,28 yıl ve çoğunlukla ortaokul ve lise mezunu (%29,31) oldukları belirlenirken işin çoğunlukla aile geçimini sağlamak için (%84,48) yapıldığı bulunmuştur. Kantinlerin büyük çoğunluğunda (%93,10) işçi çalıştırıldığı saptanmış olup, ortalama 1,64 adet geçici ve 1,66 adet daimî işçi çalıştırıldığı hesaplanmıştır. Kantinler çoğunlukla okul içinde (%63,79) ve zemin katta (%56,76) hizmet vermektedir. Kantinlerde ürün temini toptancıdan (%100,00), haftalık (%75,86) ve peşin (%55,17) olarak yapılmaktadır. Karşılaşılan en önemli faaliyet sorunları okul çevresindeki işletmelerin oluşturduğu haksız rekabet (%79,31), kira bedelinin yüksekliği (%70,69) ve tatil sürelerinin uzun olmasıdır (%50,00). Okullarda sağlıklı beslenme ihtiyacının karşılanması ve alışkanlığının kazanılmasında kantinlerin mevcut yapısının bilinmesi ve kantincilerin sorunlarının dikkate alınması katkı sağlayabilir.
Mostrar más [+] Menos [-]Salep Kullanımının Fermente Türk Sucuğu Kalite Parametreleri Üzerine Etkisi
2018
İsmail Gök | Birol Kılıç | Cem Okan Özer
Bu çalışmanın amacı farklı oranlardaki (%2,5, 5, 7,5 ve 10) salep ilavesinin, sucuğun fermantasyon ve depolama dönemlerinde (5., 10., 20. ve 30. gün) fizikokimyasal, tekstürel ve duyusal özellikleri üzerine etkisini belirlemektir. Araştırma sonuçları tüm sucuk gruplarında fermantasyon ve depolama süresince TBARS değerlerinin kademeli olarak arttığını göstermiştir. Ancak %10 oranında salep ilavesi ile üretilen sucuklarda fermantasyon sonrasında ve depolama süresince kontrol grubuna kıyasla daha düşük TBARS değerleri tespit edilmiştir. Ayrıca sucuk formulasyonunda salep kullanımının pH değerlerinde düşüşe neden olduğu belirlenmiştir. Fermantasyon ve depolama süresince, en yüksek L* değerleri %10 oranında salep ilavesi yapılan sucuk örneklerinde tespit edilmiştir. Sucuk formulasyonunda kullanılan salep oranının arttırılmasının sucuk örneklerinde tespit edilen sertlik değerlerini ve kül miktarını arttırdığı, nem miktarını ise azalttığı saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları sucuk üretiminde salep kullanımının et endüstrisi tarafından ürün raf ömrü ve kalite parametrelerine katkı sağlamak amacıyla kullanılabileceğini göstermiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Evaluation of The Factors Affecting the Benefiting Level from The Young Farmers Project Support in TR 71 Region of Turkey
2018
Hasan Gökhan Doğan | Arzu Kan | Mustafa Kan | Fatma Tosun | İlkay Uçum | Cengiz Solmaz | Duygu Birol
In Turkey, various agricultural support policies were applied some time to increase the production, sometimes to reduce the over-production and to compensate the production. However, these policies have not been fully attained since they have been implemented without first solving the major structural problems of agriculture. Parallel to developments in the world's countries, entrepreneurship needs to be embraced by the young population and young entrepreneurs must be supported. Turkey attaches great importance to the supports in recent years regarding the determination of entrepreneurial individuals, and the promotion of entrepreneurship. For this purpose, in order to support young people in the agriculture sector, "Young Farmer Projects Support (YFPS)" was added to the "National Agricultural Project" in 2016. This support policy aims to encourage young farmers to stay in agriculture by supporting young farmers and to prevent migration from the village to the city. In this context, a survey has been carried out in the TR 71 Region of Turkey (Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevsehir and Nigde provinces), and a total of 248 young farmers (139 supported, and 109 non-supported) were interviewed. The logit model was used in the analysis of the data. According to Logit model results, the factors such as gender, marital status, farming situation of young farmer, farming situation of young farmer’s family, residence population, social security status, agricultural education certificate status and ownership of property which are influencing on individuals benefiting from young farmer support were found statistically significant.
Mostrar más [+] Menos [-]Türkiye’nin Adana İlinden Toplanan Suillus collinitus (Fr.)’un Uçucu Aroma Kompozisyonunun Belirlenmesi
2018
Fuat Bozok | Ebru Kafkas | Saadet Büyükalaca
Bu çalışmada, Türkiye’nin Adana ili Çukurova Üniversitesi kampüsünden toplanan Suillus collinitus (Fr.)’un aroma bileşenleri Tepe Boşluğu Katı Faz Mikro Ekstraksiyon Gaz Kromatografisi Kütle Spektrofotometresi (Headspace Solid-Phase Gas Chromatography Mass Spectrometry, HS/SPME/GC/MS) tekniği ile ve 40 ve 70°C olmak üzere iki farklı ekstraksiyon sıcaklık uygulamalarının denenmesi ile belirlenmiştir. Aroma çalışmalarından önce, toplanan mantar örnekleri morfotaksonomik karakterizasyonun yanı sıra, ITS rDNA gen bölgesinin dizi analizleri ile moleküler olarak da tanımlanmıştır. Çalışma sonucunda; 1-octen-3-ol, 3-hexen-1-ol, 2-octene, xylene, butylacetate ve benzaldehyde ana bileşenleri, 40 ve 70°C sıcaklıklarda sırasıyla %75,71-%83,14, %5,59-%6,14, %3,64-%3,99, %3,21-3.53, %2,69-%2,96, %2,36-%2,59 oranlarında tespit edilmiştir. Farklı ekstraksiyon sıcaklıkları denemelerinde ise, 40°C’de 19 bileşik belirlenirken, 70°C’de 16 aromatik bileşik tespit edilmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Antalya İli Tarıma Dayalı Sanayinin Yapısal Analizi
2018
Osman Karkacier
Bu çalışmada Antalya ili tarıma dayalı sanayi sektörünün Input-Output Analizi ile yapısal ilişkileri incelemiştir. Bu amaçla Antalya ilinde faaliyet gösteren tarıma dayalı sanayi işletmeleri ile anket yapılmıştır. Anketlerden elde edilen veriler yardımıyla endüstriyel işlemler tablosu oluşturulmuştur. Bu tablo üzerinden input-output katsayılar matrisine ulaşılmış ve leontief matrisi işlemleri ile sektörler üzerinde üretim çoğaltanları hesaplanmıştır. Çalışmada tarıma dayalı sanayi sektörleri toplulaştırılarak 9 sektöre indirgenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre üretim çoğaltanları açısından en yüksek katkıyı sağlayan sektör bitkisel üretimdir. Bu sektörün Leontief Ters Matrisi sütun toplamları 3,26904 olup bu şu anlama gelmektedir; bitkisel üretim sektöründe 1 birimlik bir üretim artışına karşılık diğer dokuz sektörde yaratacağı üretim artışı 3,26904 kat olacaktır. Bu sektörü 3,07305 katsayı bitkisel yağlar ve 2,736016 ile de ile meyve-sebze işleme sanayi izlemektedir. Şekerli ürünler sanayi alanında 1,767583 katsayı hesaplanmıştır. Bu katsayılarla bu alt sektörlerin önemli katkılar sağladığı söylenebilir. İncelenen sektörlerin tümünde birde üretimin bir birim artırılması halinde ilgili satırdaki sektörün üretiminde ortaya çıkacak üretim artışını veren bir başka çoğaltanda söz konusudur. Buna göre unlu mamuller sektörü katsayısı 2,660875 olup en yüksektir. Bu rakama göre incelenen diğer sekiz sektörün üretimlerini bir birim artırmaları halinde unlu mamuller sanayi sekiz sektöre verdiği girdi düzeyini 2,66 kat artırmak durumunda kalacağı söylenebilir.
Mostrar más [+] Menos [-]Qualitative Studies on Chhana Prepared from Cow and Buffalo Milk
2018
Sarfraz Ahmed | Dilpat Rai Menghwar | Ubaid Qureshi | Tanveer Ahmed | Salahuddin Jakhrani
Qualitative studies on chhana were carried out at Sindh Agriculture University Tandojam during the year 2011-12. Two milk sources (i.e. cow milk and buffalo milk) and three coagulants (i.e. acetic acid, citric acid and lactic acid) were used during the study period. Physical characteristics such as titratable acidity and pH values. Preliminary, the chhana was prepared from each of cow and buffalo milk coagulated with acetic acid, citric acid, and/or lactic acid each at 0.5, 1, 2 and 4% concentration level. Among each coagulant, concentration level showed significant influence on the acceptability score of chhana. Product made with 0.5% concentration level perceived the better acceptability (score). A remarkable influence of milk source was observed in pH values of chhana prepared from cow milk and buffalo milk either with acetic acid (5.65±0.01 and 5.45±0.01, respectively) or with citric acid (5.52±0.02 and 5.45±0.01, respectively). In this study, buffalo milk chhana was found better in all aspects compared to that of cow milk.
Mostrar más [+] Menos [-]Contributions to The Morphology of Polyommatus (Agrodiaetus) Alibalii Carbonell, 2015 (Lepidoptera, Lycaenidae) Living Kahramanmaraş, Region, Turkey
2018
Erol Atay | Cebeci Zeynel
Polyommatus (Agrodiaetus) alibalii is a new butterfly species which was described by Frederic Carbonell in 2015. In the Carbonell’s article, since the descriptive information about the species is limited, a further redescription study has been aimed for more detailed identification the species. This study was conducted in two stages with the field works in Kırksu Highland in Geben village of Andırın district of Kahramanmaraş province in Turkey in July and August in 2016 and 2017, and then laboratory works in the Zoology Laboratory at Mustafa Kemal University in Hatay, Turkey. In the field, behaviors of the adults have been observed and recorded in their habitats, and eight male and five female specimens of the species were collected for laboratory works. In this paper, the external morphology and genital structure of the male and female of the species were described in detail. In addition to P. alibalii, the male genital preparations of the species of P. theresiae (Schurian et al., 1992), P. iphigenia (Herrich-Schaffer, 1847), P. wagneri (Forster, 1956) and P. eurypilos (Gerhard, 1851) were prepared.
Mostrar más [+] Menos [-]Food Security of Urban Female-headed Households: Case in Jambi Province, Indonesia
2018
Hardiani Hardiani | Junaidi Junaidi | Purwaka Hari Prihanto
This paper aims to analyze: 1) food security of urban female-headed households (FHH) in Jambi Province, Indonesia; 2) socio-economic factors affecting the food security of urban FHH in Jambi Province. Primary data is raw data from the National Socioeconomic Survey (SUSENAS) Year 2016 in regencies/cities in Jambi Province. Food security of households is analyzed descriptively. The ordinal logistic regression model is used to analyze the socio-economic factors affecting the food security of urban FHH. The results of the study found that: 1) Of the total urban households in Jambi Province, there are 12.69 percent of FHH; 2) The proportion of urban FHH in Jambi Province that is categorized as food secure is 57,62 percent, as vulnerable is 13,33 percent, as questionable is 22,38 percent, and as food insecureis 6,67 percent; 3) Socioeconomic factors that have significant effect on food security of FHH are age, education, and employment status of female head of household, number of household members, education level of household members, and household final consumption expenditure per capita.
Mostrar más [+] Menos [-]İlkbahar ve Yaz Mevsiminde Yetiştirilen, Çiftleştirme Kutularında ve Banka Kolonilerinde Depolanan Ana Arıların Maiyet Feromonlarının Belirlenmesi
2018
Aytül Uçak Koç | Mete Karacaoğlu | Nurhan Günay | Burcu Keser
Bu çalışmada, çiftleştirme kutularında ve banka kolonilerinde depolanan Kafkas ve Anadolu arısı Ege ekotipi ana arıların maiyet feromonları (9-ODA, 9 HDA, HOB, HVA, metil oeat, koniferil alkol, setil alkol ve linolenik asit) belirlenmiştir. Ana arılardan ilk grubu yumurtlamaya başladıktan 102 gün sonra ependorf tüplerine tek tek toplanmış ve -20°C’de analize kadar depolanmıştır (A grubu). Çiftleştirme kutusundan aynı gün toplanan ikinci grup ana arılar (10 Ege ve 10 Kafkas) banka kolonisinde 25 gün depolanmıştır (B grubu). Son grubu (C grubu) oluşturan ana arılar (10 Ege ve 10 Kafkas) ise, yumurtlamaya başladıktan 352 gün sonra çiftleştirme kutularından toplanmıştır. Bu sürelerin sonunda B ve C grubu ana arıları tek tek ependorf tüplerine alınarak -20°C’de analize kadar depolanmıştır. Depolanan ana arının baş, göğüs ve karın kısmında gaz kromotografi ile maiyet feromonları belirlenmiştir. Bulgulara göre, ana arı yetiştirme mevsimi, uygulama grupları (A, B ve C) ve genotipler bakımından 9 ODA ve 9 HDA değerleri arasındaki farklar önemsiz, vücut kısımları arasındaki farklılıklar ise önemli bulunmuştur. Ana arı yetiştirme mevsimi, uygulama grupları, genotip ve vücut kısımları bakımından HOB ve HVA değerleri arasındaki farklar da önemsiz olarak bulunmuştur. Araştırmada linolenik asit miktarı üzerinde uygulama grubunun, genotipin ve vücut kısımlarının etkilerinin önemli olduğu belirlenmiştir. Linolenik asitin ana arının karın kısmında, baş ve göğüs kısmına göre daha fazla salgılandığı ve farkların önemli olduğu belirlenmiştir. Genel olarak 9 ODA ve 9 HDA miktarları en yüksek ana arının baş kısmından, HOB ve HVA ise vücudun üç bölümünde eşit miktarlarda, linolenik asit ise en fazla karın kısmından salgılanmıştır. Çiftleştirme kutularında 352 gün yumurtlamasına izin verilen ana arılar, 102 gün yumurtlamasına izin verilen ve bankalanan ana arılara göre daha çok 9 ODA, 9 HDA, HOB, HVA salgılamışlardır.
Mostrar más [+] Menos [-]