The aim of this study was to investigate preservation of the microbiological, chemical and sensory quality of chicken meatballs during storage time by using rosemary essential oil (REO) coated vacuum packaging materials at +4°C. The treatments of chicken meatballs examined in the present study were done by vacuum packaging and packaging materials were prepared by using REO coating 0.3% for group A, 0.5% group B and control group without any additive. The chicken meatballs were analyzed for microbiological (Psychrophilic total viable counts, Enterobacteriaceae, Lactic acid bacteria and Yeast/Mold), chemical (pH and thiobarbituric acid values) and sensory (appearance, taste and general acceptability) parameters. In the study, the microbiological quality of chicken meatballs in samples coated with vacuum packaging with REO had better shelf life compared to control group. The REO 0.3% treatment group samples resulted in a shelf life extension for 9 days compared to the control group samples with a shelf life of 5 days. Thiobarbituric acid values were found to be lower in REO coated groups compared to control. This study was shown that, vacuum packaging materials coated with REO are effective against microbial growth and lipid oxidation and improves sensory qualities of chicken meatballs.

Çocukların gelişiminde önemli bir yeri olan oyun, ev de ailesiyle başlar ve dışarıda arkadaşlarıyla devam eder. Dış mekânda oyun oynamaya ihtiyaç duyan çocuklar için çocuk oyun alanları oluşturulmuştur. Bu alanda, ailesiyle, arkadaşlarıyla zaman geçirebilmekte ve fiziksel, zihinsel, sosyal gelişimini sağlayabilmektedir. Bu çalışmada, çocukların vazgeçilmezi olan oyunun ve oyun haklarının hangi yasalarla korunduğu, ilçedeki çocuk oyun alanlarının ne zaman hizmete açıldıkları ve bu alanlar oluşturulurken dikkat edilmesi gereken tasarım kriterlerinin neler olduğu hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Hedeflenen bu amaç doğrultusunda, Kulu ilçesindeki çocuk oyun alanları incelenmiş, oyun alanlarının tasarımındaki hatalar ve eksiklikler tespit edilmiştir. Parkların; konum, yaş grupları, engelli erişimi, güvenliği, zemin döşeme malzemesi, donatı elemanları, bitkisel düzenleme çalışmalarına bakılmıştır. Parkların genel itibariyle uygun şekilde tasarlanmadığı, düzenli bakım - onarım çalışmalarının yapılmadığı, farklı yaştaki bireylerin kullanımını sağlamadığı görülmüştür. Bu hatalara ve eksikliklerin giderilebilmesi için araştırmamızın sonuç bölümünde birtakım öneriler getirilmiştir. Çocuk oyun alanlarının korunmasındaki en büyük görev yerel yönetimlere düşse de eğitimciler, aileler, doğayla ilgilenen meslek grupları ve çocuklarda bu alanların korunmasına destek olmalıdır.

Sun dried (T. fasciata) was stored with airtight polyethylene bags at room temperature to investigate the changes in physical, chemical, microbiological and sensory characteristics for 90 days. Sensory and physical (water reconstitution, pH) characteristics of dried T. fasciata showed that the product was acceptable up to 60 days of storage. Moisture content of T. fasciata was significantly increased from 15.06% to 17.80% during the storage period. No significant difference was observed in protein, lipid and ash content on dry matter basis during storage. However, amount of lipids of the dried fish was slightly decreased with the increasing of storage time. The pH value of dried T. fasciata was decreased significantly from 6.51 to 5.94 during the storage period. The peroxide value was increased from 13.84 to 27.87 meq/Kg of lipid. Similarly, acid value and conjugated diene of the lipids were increased significantly, and this result suggested that lipid oxidation occurred over this period of time. Microbial load was also increased from 1.13 to 8.37 log CFU/g with the increasing of storage time. Results of this study showed that the product was oxidized marginally during the storage period and suitable for human consumption up to 60 days.

Dünyada en çok bulunan ve uzun zamandan beri kullanılan birincil enerji kaynağı fosil yakıtlar olup, kullanım miktarına bağlı olarak yakın bir zamanda tükeneceği tahmin edilmektedir. Bu tüketimin bir sonucu olarak küresel ısınma tehlikesi giderek büyümektedir. Bu çevresel tehdidin en büyük kaynağı olan fosil yakıt tüketimini azaltabilmek adına yenilenebilir enerji kaynak kullanımını artırmak, bu çevresel zararı azaltabilmek için büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Bu enerji kaynakları içerisinde en büyük potansiyele sahip alternatif enerji kaynağı biyokütledir. Bu çalışmada, ülkemizde özellikle Akdeniz Bölgesinde yoğun olarak yetiştiriciliği yapılan muz bitkisi tarımsal artıklarının enerji kaynağı olarak değerlendirilebilmesi olanakları araştırılmıştır. 2018 yılında 498.888 ton/yıl üretimi yapılan muz bitkisi için tarımsal faaliyetler sonucunda yaklaşık olarak 209.448 ton kuru biyokütle artığı açığa çıkmaktadır ve bu artıkların enerji olarak geri dönüştürüldüğünde ise 987 MW enerji potansiyeline sahip olacağı hesaplanmıştır. Bu potansiyele bağlı olarak muz artıklarının, Türkiye’deki katı biyoyakıt olarak enerjiye dönüştürülebilme olanakları ve ülke ekonomisine katkıda bulunabilirliği tartışılmıştır.

Bu çalışmada farklı oranlarda toprağa karıştırılan vermikompostun, çörek otu bitkisinin çinkolu gübre ihtiyacına etkisi araştırılmıştır. Sera şartlarında yürütülen denemede; çörek otu bitkisine mikoriza inokülasyonunun etkisi de belirlenmiştir. Bu amaçla yetiştirme toprağına %0; 2,5; 5, 10 ve 20 oranlarında vermikompost karıştırılmış ve 2 dozda çinkolu gübre (0-0,75 kg Zn/da) uygulanmıştır. Tohum ekimi sırasında kök bölgesine G. Mosseae türü mikoriza eklenmiş ve bitki gelişimi takip edilmiştir. Olgunlaşma dönemine gelen ve tohum teşekkülü gerçekleşen bitkiler hasat edilmiştir. Kökte spor ve hif sayısının vermikompost uygulamaları ile önemli oranda değiştiği belirlenmiştir. Bitkide kapsül sayısı, tane sayısı, tane ağırlığı, bitki boyu, biyomas, tane K, P içeriği ve Zn içeriği vermikompost uygulamaları ile önemli oranda etkilenmiştir Tane P, K, Fe ve Zn içerikleri de çinko uygulamaları ile önemli farklılıklar göstermiştir. Vermikompost ve mikoriza etkileşimi de kapsül tane sayısı, tane ağırlığı, tane K ve Fe içeriğinde önemli farklılık göstermiştir. Yapılan vermikompost, mikoriza ve Zn uygulamalarının üçlü interaksiyonu da bitki boyu ve tanede Zn içeriği dışındaki tüm parametrelerde önemli bulunmuştur. Sonuç olarak vermikompost uygulamasının bitki gelişim parametrelerini diğer dozlara göre olumlu yönde etkilediği ve %2,5 dozunun ekonomik olması nedeniyle tavsiye edilebileceği tespit edilmiştir.

Çalışma, bazı nohut çeşitlerine (Aydın 92, Azkan ve Gökçe) organik (gül posası, ahır gübresi ve bakteri aşılama) ve kimyasal gübre uygulamalarının verim ve verim öğeleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla Dinar/Afyonkarahisar' da 2011 yılında yürütülmüştür. Deneme tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme düzenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada bitki boyu, ilk bakla yüksekliği, bitkide dal, bakla ve tane sayısı, bitki tane ağırlığı, biomas verimi, tane verimi, hasat indeksi, 100 tane ağırlığı ve protein oranı özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, bitki boyu 38,87-44,23 cm, ilk meyvenin yüksekliği 17,37-21,43 cm, bitki dal sayısı 2,70-3,53 adet, bitkide bakla sayısı 30,37-50,37 adet, bitkide tane sayısı 29,43-48,47 adet, bitki tane verimi 10,50-18,30 g, bitki ağırlığı 20,87-42,50 g, yüz tane ağırlığı 34,67-40,43 g, tane verimi 128,1-188,6 kg/da, hasat indeksi %32,10-53,08 ve protein oranı %22,67-25,67 arasında değişim göstermiştir. Sonuç olarak organik (gül posası, ahır gübresi ve bakteri aşılama) ve kimyasal gübre uygulamalarının nohut çeşitleri üzerindeki etkisi verim özellikleri yönünden önemli olmuştur. Tüm çeşitler içerisinde Gökçe çeşidi ve uygulamalar içerisinde ahır gübresi, kimyasal gübreleme ve gül posası ön plana çıkmaktadır.

Transmission of pathogenic microorganisms from contaminated surfaces to hands could cause various diseases. In this study, the microbiological status of shopping carts was investigated in İzmir. To determine where the samples will be taken from and to get user’s opinions about hygiene, a survey was carried out. Total of 100 samples were taken from shopping carts in 20 different markets between February and April, and total viable counts and Escherichia coli counts were applied in samples. Total viable counts of shopping cart handles for 100 samples were found between 0,82– 4,88 log CFU/10 cm2. Coliforms and E.coli were not found in the analysed samples. According to the results, it is seen that the shopping carts have different levels of microbial load; the market environment and the users are effective on these profiles. It has been determined that cleaning and disinfection processes should be applied to improve the hygienic condition of shopping carts and high numbers of microorganisms in the shopping cars might be a potential risk for public health.

Ganoderma lucidum (Curtis) P. Karst., known as “Lingzhi” in China or “Reishi” in Japan, is a well-known medicinal mushroom and traditional Chinese medicine, which has been used for the prevention and treatment of bronchitis, allergies, hepatitis, immunological disorders and cancer. G. lucidum is rarely collected from nature and mostly cultivated on wood logs and sawdust in plastic bags or bottles to meet the demands of international markets. Diverse groups of chemical compounds with pharmacological activities, isolated from the mycelia and fruiting bodies of G. lucidum are triterpenoids, polysaccharides (β-D-glucans), proteins, amino acids, nucleosides, alkaloids, steroids, lactones, lectins, fatty acids, and enzymes. The biologically active compounds as primarily triterpenoids and polysaccharides of G. lucidum have been reported to possess hepatoprotective, antihypertensive, hypocholesterolemic, antihistaminic effects and antioxidant, antitumor, immunomodulatory, and antiangiogenic activities. Several formulations have been developed, patented and used as nutraceuticals, nutriceuticals and pharmaceuticals from G. lucidum’s water or ethanol extracts and rarely purified active compounds. As the result of clinical trials, various products have commercially become available as syrup, injection, tablet, tincture or bolus of powdered medicine and an ingredient or additive in dark chocolate bars and organic fermented medicinal mushroom drink mixes such as green teas, coffees, and hot cacaos. This review has intended to give and discuss recent knowledge on phytochemical and pharmacological compositions, therapeutic and side effects, clinical trials, and commercial products of G. lucidum.

In this study, it was aimed to determine the risk management strategies and the level of risk perception of the entrepreneurs in agricultural enterprises classified according to production activities. Risk behaviours of entrepreneurs were examined according to the enterprise typologies, and the reference game was used for this purpose. The success of the economic activities of the enterprises was determined by an analysis of the annual operating results. The risk perception was investigated according to the enterprise typology. As a result, it was determined to be perceived as risk factors: drought, fluctuation of input and product prices in the livestock enterprises; drought, precipitation, pests, frost and hail in the mixed plant enterprises; drought, precipitation, frost and hail in the mixed plant and livestock enterprises; pest, diseases, hail, drought and precipitation in the specialized perennial enterprises; storm, capital shortage, loans, price fluctuation, yield fluctuation and fire in the specialized horticulture enterprises; drought, frost, hail, insufficient and unpredictable precipitation in the crop enterprises. The general information on agricultural issues, the implementation of new farming techniques, the diversity in production, the planned debt, the contract production, agricultural protection and the market follow were found out as management strategies for these risk factors.

Boron is an important micronutrient for growth and development of crop plants. Plant species differ in their requirement of boron for growth. This study was conducted to determine the effect of boron application on the plant characteristics of maize during early leaf stages. The experiments were conducted in Tel – Kaliş agricultural research area at the Mustafa Kemal University in 2015 and 2016 growing seasons. The field experiments were arranged in a split plot design with three replications. Four boron dosages (control, 4, 6 and 8 mg/m2) were applied at three growing stages (V2, V4 and V2V4 (at V2 and V4 stages in two equal parts) as foliar spray. The results revealed that the effects of foliar application of B were positive but statistically insignificant on plant characteristics. Further researches should be conducted for suitable boron application time at different growth stages of maize.