Refinar búsqueda
Resultados 301-310 de 344
İnek ve Keçi Sütleri Kullanımının Kefirin Antioksidan, Reolojik ve Duyusal Özellikleri Üzerine Etkisi
2021
Duygu Benzer Gürel | Merve Ildız | Serdal Sabancı | Nurcan Koca | Özlem Çağındı | Filiz İçier
Son yıllarda keçi sütü ile üretilen ürünlere talep artmaktadır. Buna karşın, keçi sütünün inek sütüne kıyasla bileşen ve lezzet farklılıkları keçi sütü ile üretilen ürünlerin özelliklerinde önemli farklılıklara sebep olabilmekte ve ürünün kabul edilebilirliğini etkilemektedir. Bu çalışmada, keçi sütü ile üretilen kefirin antioksidan kapasitesinin, reolojik ve duyusal özelliklerinin inek sütüyle üretilen kefirin, söz konusu özellikleriyle kıyaslanması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, inek sütü, keçi sütü ve 1:1 oranında inek ve keçi sütlerinin karışımıyla kefir üretilmiş, fiziko-kimyasal, reolojik ve duyusal analizleri gerçekleştirilmiştir. Bütün kefir örneklerinin reolojik özelliklerinin psödoplastik davranış gösterdiği ve üssel modele uygun olduğu belirlenmiştir. Keçi sütü ile üretilen kefir örneğinin ise görünür viskozite değerleri inek sütü ile üretilen kefirlere kıyasla düşük bulunmuştur. Keçi sütü kefirinin toplam antioksidan kapasitesinin de inek sütü kefirine kıyasla daha yüksek, renkte a ve b değerlerinin ise daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Buna karşın, keçi sütü kefirinde, panelistler tarafından daha düşük kıvam ve kefir lezzeti algılanarak tüm izlenim açısından da daha düşük puanlar almıştır. Keçi sütüne %50 oranında inek sütü ilavesi ise, keçi sütünün yarattığı bu durumu etkilemiş ve duyusal özellikleri tamamıyla inek sütü kefirinin duyusal özelliklerine benzerlik göstermiştir. Dolayısıyla, inek sütü karışımı olumlu sonuçlar vermekle birlikte, sadece keçi sütünden kefir üretiminde daha iyi kıvam ve lezzet eldesi için daha ileri çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mostrar más [+] Menos [-]Türkiye’de Yağlık Ayçiçeği Üretiminin Analizi
2021
Arif Semerci | Eylem Durmuş
Yağlı tohumlu bitkiler, Türkiye’de arz açığı yüksek olan ürün gruplarından biridir. 2018 yılı verilerine göre Türkiye’nin sadece ayçiçeği ve ayçiçek yağı ithalatı için ödemiş olduğu tutar 762 milyon ABD$’dır. Aynı yılın verilerine göre Türkiye’nin yağlı tohumlar üretim miktarı yaklaşık 4 milyon ton olup, üretimden ayçiçeğinin aldığı pay ise %48,62’dir. 2018 yılında ülke yağlık ayçiçeği üretim alanı yaklaşık 650 bin ha, üretim miktarı 1,8 milyon ton ve verim değeri de 277 kg/da olarak gerçekleşmiştir. Ülke genelinde ilk beş sırada yer alan illerin toplam yağlık ayçiçeği ekim alanı ve üretim miktarındaki payı yaklaşık %70 düzeyindedir. Birim alandan elde edilen verim değerinde Konya 408 kg/da ile ilk sırayı alırken, ekim alanı en yüksek il olan Tekirdağ ilinde değer 235 kg/da düzeyindedir. Türkiye’de 1998-2018 arası dönem dikkate alındığında, yağlı tohumlar üretiminde %66,43 oranında artış sağlanmış olup, bu artışta üretim miktarı bakımından en önemli değişim %126,65 pay ile ayçiçeğinde gerçekleşmiştir. Zira, bu dönemde yağlık ayçiçeği verim değeri 146,76 kg/da’dan 277,00 kg/da düzeyine ulaşmıştır. Türkiye’nin yağlık ayçiçeği üretiminde kendine yeterlilik oranı %64,30 olup, önemli düzeyde arz açığı mevcuttur. Yağlık ayçiçeği üretiminde üretici geliri üzerinde en etkili destekleme uygulaması fark desteği uygulaması olmasına rağmen 2017-2019 döneminde ilan edilen birim fiyat değerinde bir değişiklik olmamıştır. 2018 yılında Türkiye’de yağlık ayçiçeği ortalama verim değerinin 277 kg/da olduğu dikkate alındığında fark desteği uygulamasının yağlık ayçiçeğinde üretim değerini birim alanda 110 TL/da artırmaktadır.
Mostrar más [+] Menos [-]An Investigation of City Cemeteries in Terms of Landscape Architecture, a Case of Ordu Province
2021
Pervin Yeşil | Meltem Melikoğlu Aldeniz
Her toplumun inanışları ve gelenekleri doğrultusunda şekillenen mezarlık alanları, ülkemizde genellikle atıl durumda kalmış; ne insan ruhunu ne de bir zamanlar hafızası olduğu kentini besleyemez yerler haline gelmiştir. Kentsel peyzajın dinamik bir parçası olarak kabul edilen mezarlık alanlarının yer seçimi kararından, sahip olacağı son şekle kadar bütün süreçlerinin doğru şekilde planlanması durumunda kent ve kentliye pozitif etki sağlayacağı açıktır. Bu çerçevede Ordu ili, Altınordu ilçesinde yer alan altı adet şehir mezarlığının mekânsal ve tasarımsal açıdan mevcut durumları analiz edilmiş, ziyaretçilerin beklentilerini öğrenmeye yönelik anket çalışması yapılmıştır. Ayrıca Ordu kent merkezi mezarlık ihtiyacı konusunda değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışma sonucunda mevcut mezarlıkların alansal yeterliliğe sahip oldukları, ancak kentsel peyzaja katkı sağlayabilmeleri için uygun mekânsal düzenlemelere gereksinim duydukları görülmüştür.
Mostrar más [+] Menos [-]Gıdalarda Sous Vide Uygulama Teknolojisi
2021
Nuran Erdem | Mustafa Karakaya
Sous vide, Fransızca “vakum altında” anlamına gelmekte olup yöntem; gıdaların vakum ambalajda, tam olarak kontrol edilebilen sıcaklıklarda (≤100°C) su banyosu içinde pastörize edilmesini içermektedir. Sous vide aynı zamanda bir muhafaza yöntemidir. Pişirme işleminin ardından ürün hemen tüketilmekte veya 0-3°C sıcaklık aralığına hızlı bir şekilde soğutularak tekrar ısıtma ve tüketim aşamasına kadar 3-5 hafta süreyle depolanabilmektedir. Sous vide teknolojisi ile ürünün tekstür ve kalite özelliklerine zarar verilmeden, dış yüzeyi aşırı kurumadan, istenen sıcaklıkta ve istenen sürede hazırlanması sağlanmaktadır. Bu yöntemle et, balık, tavuk ve sebzeler pişirilebilmektedir. Sous vide teknolojisi ile hazırlanan et ve et ürünleri hem daha lezzetli, sulu ve gevrek hem de bünyesindeki besin maddelerini minimum düzeyde kaybetmektedir. Sous vide teknolojisi, depolama süresinin uzatılması, duyusal ve mikrobiyolojik kalitenin korunması gibi, birçok avantaj sağlamaktadır. Vakum ambalajla anaerobik ortam sağlanması ve kontrollü sıcaklık uygulaması ile gıdalarda bulunan bakterilerin vejetatif formları inaktive edildiği için Sous vide teknolojisi ile pişirme birçok açıdan güvenilir olmaktadır.
Mostrar más [+] Menos [-]Ekşi Maya Fermantasyonu ile Üretilen Ekmeklerdeki Biyoaktif Bileşenlerin In Vitro Biyoerişilebilirliği ve Sağlık Üzerine Etkileri
2021
Özlem Çağındı | Ergun Köse | Ceren İnce
Ekşi mayalı ekmek, buğday, çavdar veya diğer tahıl unlarının su ile karıştırılması ve laktik asit fermantasyonu sonucu elde edilen geleneksel bir üründür. Ekşi maya fermantasyonu ile üretilen gıdaların sağlık üzerindeki etkilerini sağlayan mekanizmaların; mikroorganizmaların probiyotik etkisi, biyoaktif peptit ve organik asitlerin (asetik asit, bütirat, propiyonik asit) üretimi, anti-besin (fitik asit vb.) miktarının azalması, fenolik bileşik ve antioksidan biyoerişilebilirliğinin artması, nişasta ve proteinin sindirilebilirliği ve minerallerin biyoyararlılığında artış, glutenin degradasyonu ile çölyak hastalarına yeni ürün geliştirme sağlaması olduğu bildirilmektedir. Bu çalışmada, ekşi maya fermantasyonunun ekmek bileşenleri üzerine etkisi, in vitro biyoerişilebilirliği ve sağlığa faydaları irdelenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Oil and Protein Stability in Some Camelina (Camelina sativa L. Crantz) Genotypes
2021
İlhan Subaşı | Yusuf Arslan | Safure Güler | Halil Hatipoğlu | Servet Abrak | Arzu Köse
Camelina sativa L. Crantz., which draws attention with its non-food use (biodiesel, animal feed etc.) against the increasing demand for oilseeds worldwide, is a good alternative plant. It is important to identify suitable and stable genotypes for regions along with high protein and oil content. The purpose of this study, camelina genotypes of Turkey in 3 different locations (Ankara, Ankara, Eskisehir) to investigate the quality characteristics in terms of genotype environment interactions in unirrigated and unfertilized conditions. 36 different genotypes, purified lines by negative selection, were analysed with 3 standard genotypes with augmented trial design. Environmental (E), genotype (G) and G × E interactions, which are sources of variation for protein and oil content, have been shown to be important. Oil and protein content were found ranged from 34.35%-37.88% and 25.76%-27.64% respectively. We have obtained important findings in our study to see the performance of Camelina sativa, and the possibility of alternative oil plants for these regions. İn terms of correlation of protein ratio and oil ratio, genotypes with high value that were least affected by each other were determined. The results showed that genotype selection by regions is important in terms of protein and oil ratio.
Mostrar más [+] Menos [-]Endofit Bakteri Uygulamalarının Farklı Kuraklık Stresi Koşulları Altındaki Biber Fide Gelişimine Etkileri
2021
Aynur Sadak | Abdulrahman Smail İbrahim | Suat Şensoy
Çalışma, endofit bakteri uygulamalarının farklı kuraklık stresi altında yetiştirilen biber fidelerinin gelişimi üzerine etkisini ortaya koyabilmek amacıyla, kontrollü koşullarda saksı denemesi şeklinde yürütülmüştür. Biber çeşidi olarak Mostar F1; endofit bakteri olarak da Ochrobactrum sp. (CB36/1) ve Bacillus sp. (CA41/1)) izolatları uygulanmıştır. Bakteri uygulaması, 109 cfu/ml yoğunluğunda iki kez (ilk uygulama 10 ml- ikinci uygulama 15 ml) yapılmıştır. Tohum ekiminden itibaren, 52 gün boyunca tüm saksılar düzenli olarak sulanmıştır. Kontrol (B0) uygulamalarında sulamalara 2 gün aralıklar ile devam edilmiş; ikinci uygulamada (B1) dört günlük bir kuraklık stresi ve son uygulamada (B2) ise 8 günlük bir kuraklık stresi uygulanmıştır. Bitki gelişim parametreleri olarak; gövde çapı, sürgün boyu ve kök uzunluğu, sürgün yaş ve sürgün kuru ağırlığı, yaprak sayısı, kök yaş ve kök kuru ağırlığı incelenmiştir. B1 ve B2 stres uygulamalarının, bitki gelişimine etkisinin genel olarak olumsuz olduğu tespit edilmiştir. Endofit bakterileri uygulamalarının ise farklı kuraklık streslerinin yol açtığı olumsuzluğa karşı nispeten olumlu düzeyde etkilere sahip olduğu belirlenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Effect of Brine Calcium Concentration on the Surface Solubilization and Texture of Fresh Perline Mozzarella Cheese
2021
Mustafa Öztürk | Büşra Gülşah Güncü
Softening of cheese surface is a common problem especially in brined cheeses. In this study, the effects of the brine calcium concentrations on the texture of fresh perline Mozzarella cheese were investigated. The compositions of cheeses were analyzed 2 weeks after production. Brine protein content were monitored at 2 and 4 week of storage. The effect of the brine calcium concentration on the texture and meltability of cheeses were monitored Texture Profile Analysis (TPA) and Schreiber meltability test at 2 and 4 weeks of storage. The decrease in brine calcium concentration increased the protein transfer from cheese to brine, leading to an increase in the moisture content of cheese. As the calcium concentration increased in brine, an increase in the hardness, and decrease in adhesiveness and meltability of the cheeses were observed during storage. In conclusion, softening/solubilization of the surface of fresh perline Mozzarella cheese can be prevented with increasing the brine calcium concentration.
Mostrar más [+] Menos [-]Systemic Meta-analysis of Mastitis Prevalence in Dairy Cattle and Goat of Bangladesh
2021
Mahamudul Hasan
Bovine and caprine mastitis is a dreadful bacterial disease that drastically lowers milk production, and presently it is spreading as an endemic pathogen throughout the world, including Bangladesh. Moreover, mastitis is the main impediment to Bangladesh’s tremendously rising milk-related industry and general livestock economy. Therefore, the aim of this study is to demonstrate the overall prevalence of clinical and sub-clinical mastitis in both dairy cows and goats. It is the foremost meta-analysis study regarding mastitis prevalence in Bangladesh and the study gathered the articles from the electronic database on the topic bovine and caprine mastitis published between January 2005 and November 2020. Finally, 33 articles were selected for estimating the overall prevalence rate of mastitis in ruminant (cow and goat) via random effect model estimation. Analyzing the result, the study found 43.0% (95% Cl: 37.0 - 50.0%) and 31.0% (95% Cl: 15.0 - 47.0%) prevalence rate in dairy cattle and goat. Statistically, the occurrence rate in Bangladesh is significantly higher than other countries. Although many studies showed the seroprevalence across different districts, this study demonstrates the aggregate incidence rates across Bangladesh as a whole. This paper may also serve as a reference point for the implementation of any control strategy of mastitis in Bangladesh.
Mostrar más [+] Menos [-]Investigation of Uses of Purple and Orange Sweet Potato Dietary Fiber Concentrates in Sucuks
2021
Meryem Göksel Saraç | Emre Hastaoğlu | Burak Dinçel | Özlem Pelin Can
Dietary fibers have positive effects on the product structure thanks to their technological features. The aim of this study is to determine the effect of dietary fibers obtained from purple and orange sweet potato varieties on heat-treated sucuks. For this purpose, dietary fibers were produced from sweet potato varieties and their characterizations were determined. Then, sweet potato fibers were added to the sucuks in the amount included in their formulation and the effects of dietary fiber change were examined in terms of physicochemical, bioactive, textural and sensory. In this context, it was determined that the color change in sweet potatoes affected the color properties of the dietary fibers obtained. In addition, it was observed that the hardness value was the highest (1715.35 g) in sucuks to which orange sweet potato starch, which has high oil and water binding values, and the sweet potato fibers changed the product properties compared to the control group. Total phenolic content of sucuks was determined in the range of 60.57-130.45 mg/ml gallic acid and it was determined that sweet potato fibers increased the phenolic content. As a result of the study, it was determined that sweet potato dietary fibers are an alternative additive for sucuks.
Mostrar más [+] Menos [-]