Уточнить поиск
Результаты 11-20 из 319
Türkiye ve Samsun İlinde Manda Popülasyonunun Sürdürülebilirliğinin Zaman Serileri Analizi ile Değerlendirilmesi
2023
Bakiye Kılıç Topuz | Ali Gücükoğlu | Hakan Güler
Manda yetiştiriciliğinin avantajları ve mandadan elde edilen ürünlerin insan sağlığındaki üstünlüklerine rağmen, dünyada manda popülasyonunun azalan bir trendle düşük olduğu ve nesli tehlikede olan türler arasında olduğu belirtilmektedir. Dünyada manda yetiştiriciliği yapılan ülkeler arasında manda sayısında en hızlı azalışın gerçekleştiği ülke konumunda olan Türkiye’de, Samsun ili manda popülasyonunda geçmişten günümüze birinci sırada yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye ve Samsun ilinde 2023-2030 yılları arasında manda popülasyonunun Çift Üstel Düzleştirme ve Holt-Winters yöntemleri ile geleceğe yönelik tahminlerini gerçekleştirmektir. Çalışmada Türkiye manda popülasyon serisi için 1929-2022 yılları arası, Samsun ili manda popülasyon serisi için ise 1991-2022 yılları arası verileri kullanılmıştır. Araştırmada serilerin durağan olmadığı belirlenmiş olup, birinci farkı alındıktan sonra seriler durağanlaştırılmıştır. Manda popülasyon tahmini için Holt-Winters modelinin veri setine en uygun model olduğuna karar verilmiştir. Bu modele göre 2030 yılında 2022 yılına göre Türkiye manda popülasyonunun %7,29 oranında artış yaşanacağı, Samsun ili manda popülasyonunun ise gelecek sekiz yıl içinde stabil kalacağı belirlenmiştir. Çalışmada, yakın gelecekte Türkiye'de manda popülasyonunun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı belirlenmiştir. Türkiye’de manda varlığının sürdürülebilirliği için hükümet tarafından uzun vadeli ve etkili politika araçları uygulamaya konularak verilen desteklemeler artırılmalı ve tüketicilerin de manda sütü ve etinin faydaları hakkında bilinçlendirilmesi sağlanarak talep artışı sağlanmalıdır.
Показать больше [+] Меньше [-]Probiyotik Bakterilerin Stress Koşullarının Azaltılmasında Alternatif Proses Teknolojileri
2023
Deniz Aksöz | Tülay Özcan
Probiyotik mikroorganizmalar sıcaklık, pH, oksijen ve su aktivitesi gibi faktörler ile birlikte ürün matriksi ve gıda işlem proseslerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Isıl işleme alternatif teknolojiler, artan probiyotik canlılığı, prebiyotik stabilite ve daha yüksek biyoaktif bileşik konsantrasyonuna sahip yenilikçi gıda ürünlerini tasarlamak için son yıllarda giderek önem kazanmaktadır. Gelişen bu alternatif teknolojilerin probiyotik ürünlere uygulanması, bakteri canlılığını arttırmakla birlikte, probiyotik fermantasyonu ile kolesterolün bağlanması, Caco-2 hücrelerine yapışma, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörünü artırma, antioksidan, antimikrobiyal aktivite ve sistolik kan basıncını düşürme gibi biyolojik etkileri iyileştirmektedir. Ayrıca, bu teknolojiler ile fermantasyon kinetikleri optimize edilmekte, bakteri faaliyetleri sonucunda bakteriosin, oligosakkarit, peptit, fenolik bileşik, flavonoidler gibi bileşikler üretilmekte, fermente edilmekte, korunmakta, biyoaktif (vitamin ve mineral biyoyararlılığı) ve duyusal özellikler iyileştirilmektedir. Son yıllarda artan sağlık etkilerine sahip postbiyotikler elde etmek için de gelişen bu teknolojiler uygulanmaktadır. Çalışmalar, alternatif işleme teknolojilerinin gıdalardaki probiyotik, prebiyotik ve postbiyotiklerin terapötik etkisini artırdığını göstermektedir. Bu derlemede, ısıl işleme alternatif teknolojilerin probiyotik fermantasyonu üzerindeki etkisi incelenmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Geleneksel Yöntemle Üretilen Zeytin ve Elma Sirkesi Biyofilm Formlarındaki Bakteriyel Floranın PZR DGJE Yöntemi ile Belirlenmesi
2023
Burcu Oktar Uzun | Aytül Bayraktar
Bu çalışmada, geleneksel yöntemle üretilmiş zeytin ve elma sirke biyofilmlerindeki bakteriyel popülasyon farklılıkları; türlerinin izolasyonu, bakteriyel 16S rRNA geninin V3 bölgesinin PZR (Polimer Zincir Reaksiyonu) amplifikasyonu ve ardından DGJE (Denatüre Edici Gradyan Jel Elektroforezi) ile PZR DGJE (Polimeraz Zincir Reaksiyonu Denatüre Edici Gradyan Jel Elektroforez) yöntemiyle belirlenerek, DNA dizi analizleriyle tanımlanmıştır. Elde edilen diziler, BLAST (Basic Local Alignment Search Tool = Temel Bölgesel Hizalama Arama Aracı) analizi ile hizalanmıştır. Filogenetik analiz için MEGA X (Molecular Evolutionary Genetics Analysis, X) programı kullanılmıştır. Zeytin sirkesi örneklerinde Komogataeibacter rhaeticus baskın tür olarak, elma sirke örneklerinde ise sirke bakterisi olarak bilinen Komogataeibacter xylinus (Gluconacetobacter) baskın tür olarak tespit edilmiştir. Geleneksel üretim yöntemiyle üretilen sirkelerdeki bakteriyel türlerin tanımlanması ve izolasyonu ile bu bakteriler kültür olarak depolanmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Paklitaksel’e Maruz Bırakılan Sıçan Akciğerinde Misoprostol’ün Koruyucu Etkisinin Biyokimyasal ve Histopatolojik Olarak İncelenmesi
2023
Sedat Bilgic | Fatih Mehmet Gur | Ibrahim Aktas
Sıçanlarda paklitaksel (PTX) kaynaklı akciğer hasarına karşı misoprostol’ün (MP) koruyucu etkilerinin incelendiği bu çalışmada, yirmi bir adet dişi Sprague-Dawley cinsi sıçan kullanıldı. Bu hayvanlardan rastgele bir seçimle Kontrol, PTX ve PTX + MP olmak üzere 3 grup (n=7) oluşturuldu. Kontrol grubuna 1 mL %0,9 NaCl intraperitoneal (i.p.) ve 1 mL %0,9 NaCl oral yolla 6 gün boyunca verildi. PTX ve PTX + MP gruplarına çalışmanın 0., 2., 4. ve 6. günlerinde her sıçana 2 mg/kg PTX i.p. olarak verildi. PTX + MP grubuna ayrıca 6 gün süreyle 0,2 mg/kg/gün MP oral olarak verildi. Doku numuneleri sıçanlardan anestezi altında alındıktan sonra bu numunelerde biyokimyasal ve histopatolojik analizler yapıldı. Yapılan analizlerde PTX grubu sıçanlarda akciğer dokusundaki süperoksit dismutaz (SOD) ve katalaz (CAT) aktiviteleri ile glutatyon (GSH) düzeyinin azaldığı, malondialdehit (MDA) düzeyinin ise yükseldiği belirlendi. Yapılan histopatolojik incelemelerde ise, PTX grubu sıçanlarda alveol yapısında düzensizlik ve kalınlaşma, perivasküler ödem ve perivasküler alanda inflamatuar hücre infiltrasyonu gibi histopatolojik değişikliklerin şekillendiği tespit edildi. PTX + MP grubunda ise, PTX grubunda tespit edilen patolojik değişikliklerin büyük oranda önlendiği görüldü. Elde edilen bu sonuçlar; PTX’in neden olduğu akciğer hasarının önlenmesinde MP’nin etkili olduğunu göstermekte olup, kanser tedavisinde bu iki ilacın birlikte kullanılmasının faydalı olacağını düşündürmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Tuz Stresi ve Farklı Kalsiyum Dozlarının Domateste Verim ve Kalite Üzerine Etkisi
2023
Zuher Rashid Shakir | Naif Geboloğlu
Bu çalışmada, topraksız tarım koşullarında farklı tuz stresi ve kalsiyum dozlarının domateste verim ve kalite üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmada üç farklı tuz dozu (2, 4 ve 6 dS/m) ve dört farklı kalsiyum dozu (0, 50, 100 ve 200 ppm) modifiye edilmiş Hoagland besin solüsyonu ile birlikte bitkilere uygulanmıştır. Standart Hoagland çözeltisi 2 dS/m olarak hazırlanmış ve yüksek tuz konsantrasyonları için (4 ve 6 dS/m) NaCl kullanılmıştır. Yüksek tuzluluk (4 ve 6) pazarlanabilir verimde düşüşe neden olurken, yüksek kalsiyum dozları (100 ve 200 ppm) tuzluluğun verim üzerindeki etkisini önemli ölçüde azaltmıştır. En yüksek tuz konsantrasyonunda (6 dS/m) kalsiyumun 100 ppm'den 200 ppm'e yükselmesi pazarlanabilir verimi 122,51 ton/ha'dan 199,74 ton/ha'a çıkarmıştır. Yaprak klorofil içeriği (SPAD) tuz konsantrasyonundan etkilenmezken, artan kalsiyum dozları klorofil içeriğinde artışa neden olmuştur. Özellikle yüksek tuz stresi altında (6 dS/m) kalsiyumun klorofil artışına etkisi daha belirgin olmuştur. Meyvede elektriksel iletkenlik, suda çözünebilir kuru madde miktarı (Brix) ve titre edilebilir asit miktarı tuzluluk arttıkça artarken, pH azalmıştır. Yüksek tuzlulukta kalsiyum arttıkça Brix ve titre edilebilir asit miktarı azalmıştır. Sonuç olarak, besin solüsyonunun tuz konsantrasyonunun yüksek olması pazarlanabilir ve toplam verimde önemli düzeyde düşüşe neden olurken, tuz stresi altında yüksek kalsiyum uygulaması verim kaybını azaltmıştır. Tuz stresi x kalsiyum interaksiyonu meyve kalite parametrelerini önemli düzeyde etkilemiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Sakarya İlinin Tarımsal Mekanizasyon Seviyesi ile Bitki Koruma Makinelerinin Projeksiyon Tahmini
2023
Bahadır Şin | Esra Nur Gül | Ebubekir Altuntaş
Bu çalışmada, Sakarya ili ve Türkiye geneli için 2013-2022 yıllarına ait bitki koruma makineleri, traktör sayısı, tarımsal mekanizasyon seviyesindeki (kW, kW ha-1, traktör 1000 ha-1, ha traktör-1) değişim belirlenerek 2023-2032 yılları için tahmin projeksiyonu zincirleme indeks yöntemiyle belirlenmiştir. Sakarya ili ve Türkiye geneli için 2013-2022 yıllarına ait Türkiye İstatistik Kurumuna ait istatistik verileri çalışma verisi olarak kullanılmıştır. 2013-2022 yılları arasında Sakarya ilinin toplam işlenen alanının %3,36 azalış gösterdiği Türkiye genelinde ise toplam işlenen alanının %0,16 arttığı görülmektedir. Traktör güç gruplarına göre traktör sayılarının dağılımı incelendiğinde, Sakarya ili genelinde 2013-2022 yılları arasında 35-50 BG grubunda azalış olurken, diğer güç gruplarının tamamında artış görülmektedir. 35-50 BG grubunda azalış görülmektedir. En büyük artış >70 BG grubunda gözlenmiştir. Türkiye genelinde 2013-2022 yılları arasında 25-34 BG (-0,005) güç grubundaki traktör sayıları haricideki tüm gruplarda artış gözlenmiştir. Sakarya örneğinde olduğu gibi Türkiye genelinde de en büyük artış >70 BG (0,074) güç grubundaki traktörlerde olmuştur. Bir traktöre düşen işlenen alan (ha traktör-1) değeri Sakarya ilinde ve Türkiye genelinde sürekli bir düşüş görülürken diğer gösterge değerleri artış göstermiştir. Sakarya ilinin 2022 yılı verileri göz önüne alındığında, sırt pülverizatörü birim adedinin en fazla (9279 adet) olduğu belirlenmiştir. Türkiye geneli için de aynı durum söz konusudur. Türkiye geneli 2022 verileri incelendiğinde sırt pülverizatörü 695791 adet ile ilk sırada yer almaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Tuz Stresi Altında Marul Bitkisinin Gelişimi ve Bazı Besin Maddesi İçerikleri Üzerine Organik Materyallerin Etkisi
2023
Ceyhan Tarakçıoğlu
Bu çalışmada, farklı organik materyallerin tuz stresi altında yetiştirilen İceberg ve Kıvırcık marul bitkisinin gelişimi, bazı besin maddesi içerikleri ve stres tolerans parametreleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Toprağa vermikompost, fındık zuruf kompostu, düşük ve yüksek kaliteli leonardit bazlı organik toprak düzenleyicileri %2 oranında uygulanmıştır. Tuzluluk stresi üç seviyede (0, 20 ve 40 mM NaCl) gerçekleştirilmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak serada yürütülmüştür. Tuzlu koşullar altında bitkilerin kuru ağırlığı, membran geçirgenliği, nitrat içeriği, K/Na ile Ca/Na oranları düzenli olarak azalırken; prolin, Na, Cl ve Ca içerikleri artmıştır. Stres tolerans parametrelerine göre değerlendirildiğinde, bitkilerin membran geçirgenliği, prolin, nitrat, K, Na, Ca içerikleri ve Ca/Na oranlarının fındık zuruf kompostu uygulamasında, yaş-kuru ağırlık ve Cl içeriklerinin vermikompost uygulamasında en iyi olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlarımız fındık zuruf kompostu ve vermikompostun leonardite kıyasla tuzluluk stresinin etkilerini azalttığını göstermektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Van İlinin 2000-2021 Yılları Arasında Su Ürünleri Üretiminin İncelenmesi
2023
Hatice Tekoğul
Türkiye; birbirinden farklı ekolojik özelliklere sahip olup akarsu ve göller bakımından zengin bir ülkedir. Bazı akarsularımız da yer altına sızarak veya sıcaklığın etkisiyle buharlaşarak kaybolur. En büyük gölümüz Doğu Anadolu'da yer alan sodalı Van Gölüdür. 2021 yılında Türkiye’de su ürünleri üretim miktarı yaklaşık 800 bin ton olup bu miktarın %59’u yetiştiricilik yolu ile elde edilirken %41’i avcılık yolu ile elde edilmektedir. Avcılığın %10’u iç sulardan karşılanırken, yetiştiriciliğin yaklaşık %29’unu oluşturmaktadır. Yapılan bu çalışmada, Van ilinin son 22 yıllık (2000-2021) su ürünleri üretim miktarının elde edilmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla Türkiye istatistik Kurumu (TUİK, 2000-2021) veriler yardımı altında Van ilinde yapılan avcılık ve yetiştiricilik yoluyla elde edilen türlerin trend analizi ile 2050 yılına kadar üretim miktarının tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Van ilinin 2000-2021 yılları arasında avcılık yoluyla en çok avlanan iç su balıkları türleri sırasıyla; İnci Kefali (Chalcalburnus tarichi), Sazan (Cyprinus carpio), Siraz (Capoeta Pestai), Alabalık (Salmo spp.). Yetiştiriciliği yapılan tür ise sadece Alabalık’tır. Sonuç olarak, Van ilinde avcılık yoluyla elde edilen tatlı su balıkları üretiminde yıllara bağlı olarak genel bir azalmanın varlığı gözlenmektedir. Hatta bu şartlar devam ederse Siraz balığının 2022 yılında üretim verilerinde, Sazan balığının ise 2024 yılında üretiminin sona ericeği tahmin edilmiştir. Bunun yanında yetiştiricilik yoluyla üretilen tek tür olan Alabalık üretiminin artacağı bulunmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Exploring the Possibility of Chickpea (Cicer arietinum L.) Growing as Second Crop under Uşak Ecology
2023
Ali Kahraman | Ünal Buğdaylı
Tends on human nutrition change every day but legumes act significant role for nutrition over the World. Chickpea (Cicer arietinum L.) is a member of Leguminosae family and originated from Asia. Chickpea is rich with protein, carbohydrate, lipid and minerals. It is also sufficient for Daily requirement by view of the essential amino acids – lysine, leucine and arginine. Chickpea is also source of soluble and insoluble fibers. The nutritional fibers have favorable effects on decreasing the time of food passing through intestine, accelerating of weight loss, decreasing of total and LDL cholesterol and balancing of blood sugar level. Sustainability of agriculture is essential for sustainability of life. From this perspective, chickpea is quite important due to various agronomic advantages that may be summarized by main ones are; able to grow as winter crop, lower water requirement, wide adaptation ability to climate and soil, a good alternative for crop rotation systems in addition to health care features. Present research is realized to evaluation of second crop growing facilities in Uşak/Turkey ecology by using 4 chickpea genotypes (Azkan, Hisar, Sarı-98, Yaşa-05) by 4 sowing time (18th June, 02nd July, 16th July, 30th July) by 3 replications. The following measurements were realized; days to emergence, days to flowering, days to harvest, height of plant, number of pod per plant, number of seed per pod, height of first pod, seed yield and weight of hundred seeds. According to the results Yaşa-05 chickpea genotype was determined as the most adaptable in addition to the Azkan chickpea genotype was also obtained as promising to growing as second crop. Deep and long term studies are needed to achievement of more consistent results and providing to sustainability of food security, improvement of soil, better usage of natural sources and contribute to national economy.
Показать больше [+] Меньше [-]Physical Properties of Some Soy Powders and Functional and Sensory Properties of Milk Chocolates Prepared with These Powders
2023
İzlem Cansu Taşoyan | Elif Turabi Yolacaner
Soybean is a nutritious crop commonly used for food enrichment due to its rich nutritional content and valuable functional characteristics. Soy products and also soymilk are potential ingredients for substitution of milk powder in food products with respect to providing high nutritious quality, lowering production cost and being an alternative for vegan and vegetarian diets. In this study, soymilk powder and soy protein isolate were added to milk chocolate to obtain a functional food product. Some chemical, physical and functional properties of powder ingredients were determined. Soymilk powder was found to have 44.43 % protein, 18.14 % fat and 6.06 % ash content. According to the chemical analysis, inactivation of 99.1 % for LOX-1, 100 % for LOX-3 and 98.5 % for trypsin inhibitors was achieved by heat treatment of 98 °C for 20 minutes. Functionality of chocolates was evaluated in terms of total phenolic content and total antioxidant capacity. The results were significantly higher than the literature data. Considering all results in terms of functionality, it can be stated that soymilk powder and soy protein isolate can be added to milk chocolate in order to obtain a functional food product.
Показать больше [+] Меньше [-]