Уточнить поиск
Результаты 1801-1810 из 5,301
Investigation of Regeneration in Colchicum soboliferum via Somatic Embryogenesis Method Полный текст
2025
Aslihan Ağar Özkaya | Senem Uğur | Yeşim Yalçın Mendi | Şamil Özdemir
In this study, the regeneration of the Colchicum soboliferum species, one of the medicinal aromatic plants growing naturally in Türkiye, was examined by the somatic embryogenesis method. Within the scope of experiments on somatic embryogenesis, corms of the Colchicum soboliferum species were used as explant source. 16 media containing 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) (0, 0.5, 1, 2 mg.L⁻¹), Benzyl adenine (BA) (0, 0.1, 0.5 mg.L⁻¹), and 2-Isopentenyladenine (2IP) (0, 0.1, 0.5 mg.L⁻¹) as plant growth regulators were used in this regeneration research. Different ratios and combinations of Murashige ve Skoog (MS) media were tested. In the applications, the highest embryogenic callus formation was observed with a rate of 60% in Murashige ve Skoog (MS) media containing 0.5 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.1 mg.L⁻¹ 2-Isopentenyladenine (2IP). The highest embryo formation, with a rate of 48.33%, was obtained in MS media containing 2 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.5 mg.L⁻¹ Benzyl adenine (BA) and 2 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.1 mg.L⁻¹ 2-Isopentenyladenine (2IP). No growth was observed in the control application that did not contain plant growth regulators.
Показать больше [+] Меньше [-]Eczane ve Aktar Kaynaklı Hypericum perforatum L. (Sarı Kantaron) Yağının Kollajenaz ve Tirozinaz İnhibisyon Aktivitelerinin Değerlendirilmesi Полный текст
2025
Esra Panayır | Eda Sönmez Gürer | Rengin Baydar | Ayşe Esra Karadağ
Ülkemizde geniş bir alanda yayılış gösteren Hypericum perforatum L. (sarı kantaron) bitkisi halk arasında soğuk algınlığı, depresyon, safra rahatsızlıkları, mesane irritasyonları, migren ağrıları ve yanık gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada; eczane (numune 1) ve aktardan (numune 2) temin edilen iki ayrı sarı kantaron yağının, tirozinaz ve kollajenaz inhibitör potansiyellerini belirlemek amaçlanmıştır. Deneyler kolorimetrik ölçüme dayanan enzim reaksiyonları üzerinden gerçekleştirilmiştir. Her iki numune de tüm deneylerde 20 µg/mL konsantrasyonda çalışılmıştır. Numune 1’in (%18,3±0,15 inhibisyon), numune 2’ye (%4,1±0,28 inhibisyon) kıyasla daha yüksek kollajenaz enzim inhibisyonu sağladığı ve yine numune 1’in (%15,1±0,24 inhibisyon) numune 2’ye (%3,7±0,19 inhibisyon) kıyasla daha yüksek tirozinaz enzim inhibisyonu sağladığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda; sarı kantaron yağının kollajenaz ve tirozinaz enzimlerini inhibe ettiği, eczane kaynaklı sarı kantaron yağının aktar kaynaklı sarı kantaron yağına oranla daha yüksek inhibisyon gösterdiği tespit edilmiştir. Bu durumun, üreticinin bitkiyi doğru zamanda toplaması, uygun şekilde kurutması ve doğru maserasyon yöntemiyle yağ üretmesi sonucunda ortaya çıktığı; bu sayede içerisindeki biyoaktif bileşenlerin yoğunluğunun artarak aktivitenin yükselmesine katkıda bulunmuş olabileceği şeklinde yorumlanabilir.
Показать больше [+] Меньше [-]Sulama Durumu Tahmini için Makine Öğrenimi Algoritmalarının Karşılaştırmalı Analizi Полный текст
2025
Betül Demir | Yeşim Dokuz | Burak Şen
Geleneksel yöntemlere kıyasla, makine öğrenimi ile desteklenen sistemlerin, daha hassas sulama kararları verebildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada, veri bilimi alanında sıkça kullanılan veri paylaşım platformu olan Kaggle’dan faydalanılmıştır. Sulama durumu tahmini için “Weather Data” veri kümesi kullanılmıştır, Veri kümesinde eksik ve aykırı veriler düzeltilmiş, bağımlı (sulama durumu) ve bağımsız (hava sıcaklığı, nemi, toprak nem değeri, yağış durumu) parametreler elde edilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) odaklanılarak farklı koşullarda algoritmaların doğrulukları test edilmiştir. Her bir il için ayrı ayrı yapılan analizlerde, makine öğrenimi algoritmalarından Karar Ağaçları, Destek Vektör Makineleri, Rastgele Orman, Naive Bayes, Gradyan Artırma, Lojistik Regresyon, K-En Yakın Komşu ve Yapay Sinir Ağı modelleri kullanılarak sulama durumu tahmini gerçekleştirilmiştir. Veri kümesi üzerinde yapılan tahminler sonucunda algoritmalar, doğruluk (accuracy) metriği kullanılarak karşılaştırılmış ve en etkili algoritmaların Rastgele Orman (%95) ,Karar Ağacı (%97), Gradyan Artırma (%93) ve Yapay Sinir Ağı (%98) modeli ile tüm şehirlerde %90’ın üzerinde sulama durumu tahmini doğruluğu elde edilmiştir. Diğer algoritmalar da yüksek doğruluk oranları ile (%75 üzeri) dikkate değer performans sergilemişlerdir. Her bir il için yapılan analizlerde, algoritma performans sıralamasının benzer olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma makine öğrenimi algoritmalarının tarımsal sulamada oldukça yüksek bir performansla kullanılabileceğini göstermektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Industry 4.0 in Agriculture: Smart Agricultural Applications and Drone Use in Agriculture Полный текст
2025
Fatih Çağatay Baz
The basic need of humanity is food. The agricultural sector has had to use new technologies in food production in recent years. The increase in the world population has necessitated the agricultural sector to produce more. Therefore, in recent years, the use of technology in agriculture has increased and new developments have occurred. Especially Industry 4.0 technologies have become preferred by manufacturers with the convenience and added values they provide. In this research, participants’ views on their expectations from technology in agriculture, their views on the use of drones in agriculture, farmers’ views on technology use, and farmers’ views on the agricultural technology context were examined. In the research, information management systems in agriculture and a survey to determine students’ interest in agricultural projects were used as data collection tools. Rapidly developing technology in recent years makes the work of producers easier in the field of agriculture and offers researchers the opportunity to research new topics. Within the scope of this research, it is important to create this research in order to determine the needs and reveal the current situation. According to the research, the participants do not see themselves as having sufficient knowledge about technology in agriculture. The research results show that the participants do not follow the developments in agriculture in the digital environment. It is seen that the participants have partially sufficient knowledge about the use of drones in agriculture, that the use of drones will be beneficial and that the use of drones will replace the use of traditional agricultural tools.
Показать больше [+] Меньше [-]Ultrasonik Uygulamanın Sofralık Zeytinlerin Bazı Fiziko-Kimyasal Özellikleri ve Mineral Kompozisyonuna Etkisi Полный текст
2025
Melisa Özçelik | Alev Yüksel Aydar | Tuncay Yılmaz
Bu çalışma, ultrasonik işlemin sofralık zeytinlerin mineral ve fizikokimyasal özellikleri üzerinde önemli etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Kontrol grubunda %0,811 olan kalsiyum (Ca) içeriği, 10°C’de 15, 30 ve 45 dakikalık ultrasonik işlem sonrası sırasıyla %0,052, %0,02 ve %0,013 değerlerine düşmüştür. Magnezyum (Mg) içeriği ise kontrol grubundaki %0,246’dan 10°C'de 30 dakikalık işlem sonunda %0,36’ya yükselmiştir. Demir (Fe) içeriği %0,001 civarında sabit kalmıştır. En dikkat çekici değişim sodyum (Na) içeriğinde gerçekleşmiş; kontrol grubunda 12568 mg/kg olan miktar 10°C'de 15 dakikalık işlem sonrası 345 mg/kg’a düşmüştür. Potasyum (K) miktarı da aynı işlem koşulunda 7002 mg/kg’dan 3 mg/kg’a gerilemiştir. Ayrıca ultrasonik işlem sonucunda zeytinlerin nem içeriğinde yaklaşık %10 ila %16 arasında azalma ve yağ ekstrakte edilebilirliğinde artış gözlemlenmiştir. Toplam fenolik madde içeriği (TPC) ultrasonik işlem koşullarına göre değişkenlik göstermiş olup, en yüksek değer 30°C'de 30 dakikalık işlemde 577 mg GAE/100g olarak tespit edilmiştir. Renk değişimi açısından yapılan değerlendirmelerde, ultrasonik uygulamanın zeytinlerin renginde belirgin bir değişikliğe neden olmadığı belirlenmiştir. Duyusal değerlendirme sonuçlarında ise genel kabul edilebilirlikte ultrasonik işlem sıcaklık ve sürelerine bağlı küçük farklılıklar gözlemlenmiştir. Sonuçlar, ultrasonik işlemin düşük sodyum içerikli sofralık zeytin üretiminde ve mineral kompozisyonunun iyileştirilmesinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Design, Manufacture, and Performance Testing of a Water Hammer Pump with Five Different Air Chambers Полный текст
2025
Marco Fidel Romero Zárate | Héctor Flores-Breceda | Juan Arredondo-Valdez | Urbano Luna-Maldonado | Wilgince Apollon | Alejandro Isabel Luna-Maldonado
The water hammer pump presents a promising solution for water supply in water-scarce regions. In Mexico, despite abundant overall water resources, many arid areas still lack access to reliable water. This study focused on optimizing the design and performance of low-cost water hammer pumps, which are powered by river currents and require minimal maintenance. While these pumps offer a sustainable solution, they face challenges such as water wastage, noise, and potential for low efficiency. Specifically, this research aimed to evaluate the impact of air chamber design on pump performance. The materials used in the prototype included steel pipes, steel plates, connectors, and lift valves for the air chambers. The pump itself utilized steel reducers, elbows, bronze waste valves, and a steel frame. Testing materials comprised plastic hoses, a digital stopwatch, an overhead tank, graduated cylinders, and plastic buckets. During the design phase, water flow rate, head height, and pipe diameters were taken into account. The Michaud-Venso formula and Allievi's equation were used to calculate pressure and wave velocity. A prototype featuring welded air chambers and waste valves was fabricated for functional testing. Laboratory performance tests were conducted using a 0.15 m³ tank at 1.0 m and 1.2 m heights, with 52 mm and 76 mm inlet pipe diameters. The pump's power output was not measured. Specifically, air chamber sizes of approximately 2690 cm³ resulted in a 15% increase in performance. The lowest efficiency, 5%, for a 76 mm waste valve, occurred with an 880 cm³ air chamber, while the highest efficiency (17.0%) was achieved with a 6108 cm³ air chamber. The volume of water collected at the outlet was dependent on the air chamber size. As the air chamber volume increased, the flow rate at the inlet valve also increased. Therefore, optimally sizing both air chambers and waste valves is significant to maximizing pump efficiency.
Показать больше [+] Меньше [-]Besinsel Olarak Zenginleştirilmiş Granola Geliştirilmesi ve Duyusal Kalitenin Değerlendirilmesi: Bir Pilot Çalışma Полный текст
2025
Sümeyra Sevim | Ebru Özler | Elif Yıldız | Zeynep Bengisu Ejder | İlknur Gökçe | Kadriye Toprak
Granola, zengin besin içeriği ve farklı öğünlerdeki çok yönlülüğü nedeniyle popüler bir ürün haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, omega-3, lif ve antioksidanlar açısından zengin olan keten tohumu ve arpayı granolaya dahil ederek granolanın işlevselliğini arttırmak ve duyusal özellikler açısından en çok tercih edilen çeşidi belirleyerek ürün çeşitliliğini arttırmaktır. Modifiye edilen formülasyonlarda granolanın ana bileşeni olan yulafın yarısı arpa ile, sıvı yağ ise %5 ve %10 keten tohumu ile ikame edilmiştir. Genel kabul edilebilirliği ve satın alınabilirliği değerlendirmek için laboratuvar koşullarında duyusal analiz yapılmıştır. Granola formülasyonlarının enerji ve besin içerikleri, uygulanan tariflere dayalı olarak BeBiS programı kullanılarak hesaplanmıştır. En yüksek duyusal analiz puanını alan granola için Türk Gıda Kodeksine uygun bir etiket oluşturulmuştur. Endüstriyel olarak modifiye edilmiş granola tarifinde arpa ikamesi, enerji ve besin içeriğini değiştirmemiştir. Ancak, arpa bazlı granolaya %5-10 oranında keten tohumu eklendiğinde, enerji içeriği azalırken, karbonhidrat ve proteinlerden elde edilen enerji oranı artmıştır. Ayrıca, keten tohumu içeriğinin artırılması toplam lif, omega-3, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum ve demir seviyelerinin yükselmesine yol açmıştır. Duyusal analiz sonuçları, %5 keten tohumu içeren granolanın duyusal özellikler ve satın alınabilirlik açısından kontrol grubuyla en çok karşılaştırılabilir olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, standart granolanın arpa ve keten tohumu ile zenginleştirilmesi, başta ALA içeriği olmak üzere besin profilini iyileştirmekte ve gelişmiş fonksiyonel özelliklere sahip uygulanabilir ve kabul edilebilir bir ürün alternatifi sağlamaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Sürdürülebilir Beslenmede Glutensiz Kurabiyelerde Çekirge Tozu Kullanımı Полный текст
2025
Şule Özcan | Mustafa Yılmaz
Proteinler, insan yaşamı için vazgeçilmez olan vücudun temel yapı taşı olan organik bileşiklerdir. Yüksek kaliteli proteinler genellikle hayvansal kaynaklardan elde edilmektedir. Ancak, kıtlık ve olası gıda krizleri nüfusun artması gibi küresel sorunlar, hayvansal gıdalara erişimi giderek zorlaştırmaktadır. Bu durum, alternatif protein kaynaklarına olan ilgiyi artırmıştır. Bu bağlamda yenilebilir böcekler besin açısından zengin bileşimleriyle dünya çapında dikkat çekmektedir. Fonksiyonel beslenme ilkeleriyle uyumlu olan bu protein kaynakları, sürdürülebilir ve yenilikçi bir çözüm olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, un haline getirilmiş çekirgelerin yaygın olarak tüketilen kurabiyelere eklenmesinin, ürünün besin değerleri, duyusal özellikleri (tat, koku, görünüm, doku) ve tüketici kabulü üzerindeki etkileri incelenmiştir. Deney grubunda, standart tarif kullanılarak hazırlanan kurabiyelere %5’i oranında çekirge tozu eklenmiştir. Yapılan laboratuvar analizleri, çekirge unu ile zenginleştirilmiş kurabiyelerin kontrol grubuna kıyasla renk, kuru madde ve kül içeriğinde değişiklikler gösterdiğini ortaya koymuştur. İki grubu karşılaştırmak amacıyla, 20 panelistin katılımıyla bir duyusal analiz gerçekleştirilmiştir. Duyusal analiz sonuçları, çekirge unu ile zenginleştirilmiş kurabiyelerin tat, koku ve görünüm açısından olumlu karşılandığını göstermiştir. Tat ve koku gibi duyusal özelliklerde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar belirlenirken, diğer özellikler açısından önemli bir fark bulunmamıştır. Çalışmanın bulguları, çekirge tozunun işlevsel bir bileşen olarak potansiyelini vurgulamakta ve yenilikçi gıda ürünlerinin kabul edilebilirliğini değerlendirmede duyusal analizlerin önemini ortaya koymaktadır. Bu araştırma, özellikle böcek bazlı diyetleri benimsemeye çekinen toplumlarda, beslenme eksikliklerini gidermeye ve sürdürülebilir protein kaynaklarını teşvik etmeye katkıda bulunmaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Effect of Ascophyllum nodosum Seaweed Extract on Growth and Elemental Nutrient Composition of Safflower (Carthamus tinctorius L.) under Salt Stress Полный текст
2025
Nursel Çöl Keskin | Münüre Tanur Erkoyuncu
Biostimulants have been used in recent years as innovative approaches to stabilize or increase the yield and quality of plants under abiotic stress conditions. Seaweeds, one of the biostimulants, have been used in many cultivated plants and favorable results have been obtained in terms of yield, quality and elemental composition of plant nutrients. Although it is known that safflower plant is sensitive to salt during emergence and germination period, salt and seaweed applications have not been investigated on this plant before. It was aimed to examine the tolerance mechanisms of seaweed applications in safflower plant under salinity stress in terms of some morphological parameters and elemental composition of plant nutrients. The five different doses of salt treatment (0 mM NaCl-distilled water as control, 50 mM, 100 mM, 150 mM, 200 mM) and four different doses of Ascophyllum nodosum seaweed extract (0 g L-1 - distilled water as control, 2 g L-1, 4 g L-1, 6 g L-1) were used as the treatment groups in this study conducted in the climate chamber under controlled conditions. When the figures obtained from safflower plants treated with seaweed in terms of growth parameters were evaluated; root and shoot length, fresh root and shoot weights, dry root and shoot weights generally increased with increasing doses, while relative water content decreased. As salinity stress increased, decreases were generally recorded in all growth parameters obtained. Improved elemental composition of plant nutrients both shoot and root were also observed with seaweed extract applications. In particular, K and Mg in shoot, Ca, Cu and Mg in root increased with increasing seaweed applications. The findings obtained from the study show that seaweed is a promising agricultural application on growth parameters and elemental composition of plant nutrients and reduces the negative effects of salinity stress on safflower plant.
Показать больше [+] Меньше [-]Yield Stability Evaluation of Antioxidant-Enriched Rice (Oryza sativa L.) Genotypes at Multi-Environments Using AMMI and GGE Biplot Model Полный текст
2025
Muhammad Habibur Rahman Mukul | Mir Mehedi Hasan | Shamsunnaher | Afruz Zahan | Md. Niaz Morshed | Khandoker Khalid Ahmed | Md. Romel Biswash | Sheikh Maniruzzaman | Md Humayun Kabir | Biswajit Karmakar
Bangladesh Rice Research Institute (BRRI) have developed many high valued rice varieties and advanced rice genotypes including anti-oxidant properties Cyanidin-3-O-glucoside (C3G), phenolic compounds. This study evaluated the performance and stability of two antioxidant-enriched rice genotypes BR12836-4R-63 (V1) and BR12836-4R-312 (V2), along with two released varieties BRRI dhan34 (V3) and BRRI dhan70 (V4) as checks across ten agro-ecological zones in Bangladesh (Satkhira, Bogura, Cumilla, Feni, Gopalganj, Barisal, Rajshahi, Rangpur, Kushtia, and Gazipur) during the 2023 wet (Aman) season. The study was conducted using randomized complete block design (RCBD) with three replications in all the regions. Yield performance and stability of the genotypes were analyzed using AMMI and GGE biplot models. Significant genotype-environment interactions (GEI) were observed, particularly for grain yield (GY), plant height (PHT), and thousand-grain weight (TGW). The highest grain yield was recorded for V4 (3.6 t ha⁻¹), followed by V2 (3.4 t ha⁻¹) and V1 (3.1 t ha⁻¹), with the lowest yield observed in V3 (2.9 t ha⁻¹). Additionally, V2 exhibited a shorter growth duration (130 days) than the check varieties, suggesting its potential for early-maturity breeding programs. The AMMI analysis revealed that V4 and V2 were the most stable and high-yielding genotypes, whereas V1 and V3 showed poor adaptability. The GGE biplot identified BRRI dhan70 (V4) as the stable and adaptable genotype, while BR12836-4R-312 (V2) demonstrated strong performance in specific environments, particularly in Cumilla, Feni, and Rajshahi. The findings suggest that the advanced line BR12836-4R-312 would be released through national system of Bangladesh as anti-oxidant enriched rice variety.
Показать больше [+] Меньше [-]