Уточнить поиск
Результаты 331-340 из 446
Banaz (Uşak) ve Altıntaş (Kütahya) İlçelerindeki İnek Sütlerinin Kalite Özellikleri ve Meme Sağlığı Yönünden Araştırılması Полный текст
2024
Serhan Karakaş | Sibel Alapala
Süt insanların günlük beslenmesinde vazgeçilmez bir besin konumundadır, özellikle sağlıklı süt tüketimi için kaliteli ve güvenli üretim vazgeçilmez bir unsurdur. Süt üretiminde hayvanların sağlık ve genotipik özellikleri üretimi doğrudan etkilemektedir. Kaliteli bir üretim doğru hayvan bakım programı ve hijyenik koşullara uyulmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda çalışmada Kütahya’nın Altıntaş ve Uşak’ın Banaz ilçelerindeki hayvanların meme sağlığının ve süt bileşiminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Altıntaş’ta 3 köydeki 77 inekten, Banaz’da 2 köydeki 49 inekten süt örnekleri toplanmıştır. Sütün bileşimi yağ (%), kurumadde (%), yoğunluk (%), protein (%), laktoz (%), tuz (%), donma noktası (°C), iletkenlik (ms/cm) yönünden karşılaştırılmış ve mastitis prevalansı Californian Mastitis Testi (CMT) ile araştırılmıştır. Elde edilen verilere göre işletmelerin büyük bir çoğunluğunda mastitis varlığına rastlanmazken, mastitis belirtileri görülen ineklerin genellikle aynı işletmede yetiştirilen inekler olduğu belirlenmiştir. İlçeler arasında Altıntaş ilçesindeki ineklerin yağ oranı daha düşük (%3,51), kuru madde oranı (%9,26) ve protein oranının da daha yüksek (%3,33) olduğu belirlenmiştir. Banaz ilçesinde de sütlerde laktoz oranları (%4,78) daha düşük, yoğunluk (% 28,08) daha düşük, iletkenliğinin de daha yüksek (4,95 ms/cm) olduğu tespit edilmiştir. Köyler arasında süt kalitesi yönünden en yüksek değerlere Çayırbaşı köyünde yetiştirilen inekler olduğu belirlenmiştir. Bunda üreticilerin bilinç düzeyinin yüksek olmasının, sözleşmeli üretim yapılmasının ve hijyen koşullarına dikkat edilmesinin sonucunda olduğu düşünülmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Evaluation of Consumer Attitudes Regarding Local Brand Milk and Dairy Products: Case of Süleymanpaşa Districts of Tekirdağ-Türkiye Полный текст
2024
Harun Hurma | Emir Can
Since the concept of brand has a wide and diverse range, it is divided into different groups from different perspectives. Local brands are products that are produced, manufactured, and sold by a company in a specific city or that are distributed in a constrained area. This study’s primary goal is to assess how local brands selling milk and dairy products in a particular region are perceived by local consumers. It also seeks to analyze the standing of local producers in this sector and consumer attitudes toward regionally branded goods by highlighting the significance of milk and dairy products in terms of human health. The study makes use of survey information from 381 households in Süleymanpaşa Districts of Tekirdağ-Türkiye. The data were analyzed using fundamental statistical techniques, factor analysis, and logistic regression analysis. In the survey, it was found that 85.0% of participants were familiar with the idea of local brand, while just 15.0% were not. Consumers who said they buy local brand milk and dairy products made up 78% of the sample. Consumers found local products to be more natural and tastier than national brands. According to the factor analysis, the judgements influencing customers’ preference for local brand milk and dairy products were classified into five factors. These factors are named as naturalness and quality, price and promotion, health, food safety, brand and image. Logistic regression analysis was used to explain the association between purchasing local brand milk and dairy products and factor scores, as well as knowing the notion of local brand. Those who favor “Naturalness and Quality” in purchased milk and dairy products are nearly three times more likely than those who do not to purchase local brand milk and dairy goods. With a probability of 68.4%, those who do not understand the notion of local brand will not purchase local branded products.
Показать больше [+] Меньше [-]Keklik (Alectoris chukar) Yumurtalarının İnkübasyonunda Püskürtme Şeklinde Kullanılan Fesleğen Bitki Ekstraktının (Ocimum basilicum odoratum) Etkisinin Araştırılması Полный текст
2024
Demirel Ergün | Atilla Taşkın | Fatma Ergün
Bu araştırma, fesleğen bitki ekstraktının (O. basilicum odoratum) Kınalı keklik yumurtalarının inkübasyonunda kullanımının (Alectoris chukar) prenatal ve yeni çıkımı içeren postnatal dönemlerde olmak üzere, kuluçka sonuçları ile keklik davranışlarına etkisinin araştırılması amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada 14 haftalık yaştaki kekliklerden elde edilen 160 adet yumurta kullanılmıştır. Yumurtalar inkübasyon sırasında püskürtme şeklinde uygulanan fesleğen kullanımına göre; püskürtme uygulanmayan kontrol (K), püskürtme uygulananlar saf su (F0), %1 ekstrakt (F1) ve % 5 ekstrakt (F5) şeklinde oluşturulmuştur. Grupların (K, F0, F1 ve F5) kuluçka randımanları sırasıyla %70,66±1,51, %75,00±0,01, %78,33±2,88 ve %81,00±1,00 olarak belirlenmiştir. Çıkım gücü ise en yüksek %98,41 ±1,12 ile F5 de, en düşük %93,00±1,00 ile K grubundadır. Çıkım ağırlığı üzerine etki gözlenmemiştir. F5 grubunda en yüksek Tona (98,92±0,23) ve Pasgar (9,57±0,08) skorları elde edilmiştir. Ayrıca çalışmada açık alan testin uygulanan civcivlerin merkezde geçirdikleri süre değerleri sırasıyla F1’de %3,64±0,11, F0’da %3,67±0,11, K’de %4,60±0,23 ve F5’de %5,71±0,14 olarak hesaplanmış, civcivlerin pist skor değerleri ise sırasıyla K’de 1,33±0,57, F0’da 2,23±0,27, F1’de 2,66±0,57 ve F5’te ise 3,66±0,57 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak keklik yumurtalarına %5’lik fesleğen bitki ekstraktı uygulamasının kuluçka randımanı ve çıkım gücünü artırdığı, malformasyon oranını düşürdüğü, civciv kalitesi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca açık alan ve pist davranış testleri sonuçlarına göre yeni çıkan civcivlerde korku ve stresi azaltma potansiyeli görülmüştür.
Показать больше [+] Меньше [-]Comparison of Different Soil Tillage Methods for Sustainable Agriculture in the Transition Climate Zone in Terms of Seedbed Quality and Green Grass Yield of Triticale-Vetch Mixture Полный текст
2024
Esra Nur Gül | Engin Özgöz | Nurhan Mutlu
In the research conducted under the conditions of Tokat, silage triticale-vetch mixture-second crop silage corn rotation was applied. The study used four different tillage methods to compare the quality and product yield of the seedbed prepared for silage triticale-vetch mixture. Conventional tillage method (M1), conservation tillage method (M2), reduced tillage method (M3), and direct sowing (M4) methods were applied. Seedbed quality: It was evaluated regarding soil moisture content, bulk density, penetration resistance, degree of soil fragmentation, and surface roughness for depths of 0-10 cm and 10-20 cm. The effect of soil tillage methods on porosity, surface roughness, and green grass yield were statistically insignificant. Although there were statistical differences between the methods regarding soil moisture content (MC), bulk density (BD), penetration resistance (PR), and mean weight diameter values (MWD), the values are within the limit values determined for plant growth. However, crop yield is the same between soil tillage methods. This result shows that alternative tillage methods are applicable when evaluated in sustainable agriculture, which does not create a statistically significant difference in crop yield compared to conventional tillage.
Показать больше [+] Меньше [-]Domates ve Hıyar Örneklerinde Element İçeriğinin ve Pestisit Kalıntılarının Araştırılması: Tekirdağ (Türkiye) ve Mamuşa (Kosova) Örneği Полный текст
2024
Serap Duraklı Velioğlu | Kadir Gürbüz Güner | Zana Sahiti Mehmeti | Özgür Sağlam | Hasan Murat Velioğlu
Bu çalışmanın amacı, Mamuşa (Kosova) ve Tekirdağ’da yetiştirilen domates ve hıyarlarda yaygın olarak kullanılan bazı pestisitlerin kalıntılarının ve bazı toksik metallerin varlığının araştırılmasıdır. Çalışma kapsamında Tekirdağ ve Mamuşa’dan toplanan 21 domates ve 17 hıyar numunesinde pestisit kalıntı ve element analizleri gerçekleştirilmiştir. Pestisit etken maddeleri olarak abamectin, acetamiprid, carbendazim, chlorpyrifos methyl, imidacloprid, metaflumizone, propineb ve indoxacarb seçilmiştir. Elemental analizde ise bazı toksik metaller dahil 26 elementin taraması yapılmıştır. İncelenen örneklerin hiçbirisinde maksimum kalıntı limiti (MRL) üzerinde pestisit kalıntısı saptanmamıştır. Acetamiprid domateste 16 örnekte (0,25-267 µg kg-1), hıyarda 10 örnekte (0,30-202 µg kg-1), imidacloprid sadece domateste 5 örnekte (4,38-8,83 µg kg-1), indoxocarb domateste bir örnekte (21,80 µg kg-1), propineb Mamuşa’dan toplanan tüm hıyar örneklerinde (187-1090 µg kg-1) tespit edilmiştir. Elemental analiz sonuçları incelendiğinde kalay domateste 9 örnekte (10,3-12,8 mg kg-1), hıyarda 2 örnekte (10,9-13,4 mg kg-1), nikel sadece Tekirdağ’dan toplanan birer domates (14,7 mg kg-1) ve hıyar (11,3 mg kg-1) örneğinde tespit edilmiştir. Alüminyum ise analizi yapılan 3 hıyar örneğinde (10,0-36,1 mg.kg-1) tespit edilmiştir. Örneklerin hiçbirinde kurşun, kadmiyum ve civaya rastlanmaması olumlu bir durumdur. İncelenen örneklerde tespit edilen kalıntıların insan sağlığı için risk oluşturacak düzeyde olmadığı ifade edilebilir. Ancak tarımsal üretimde kullanılan su, gübre ve pestisitlerin son üründe kalıntı bırakma potansiyeline sahip olduğunu gösteren örnekler olması, üreticileri iyi tarım uygulamalarını sürdürmeye teşvik etmelidir.
Показать больше [+] Меньше [-]Yavaş ve Hızlı Gelişen Etlik Piliç Soyları ile Yumurta Tavuklarının Bilinçsizleştirme, Kesim, Et ve Kemik Özelliklerinin Karşılaştırılması Полный текст
2024
İhsan Bülent Helva | Mustafa Akşit | Zeynep Yardım
Bu çalışma, yavaş ve hızlı gelişen etlik piliç soyları ile ekonomik verim dönemini tamamlamış (EVD) farklı yaştaki yumurta tavuklarının bilinçsizleştirme, kesim, et ve kemik özelliklerinin karşılaştırılmasını amaçlamıştır. Denemede yavaş (YG) ve hızlı gelişen (HG) etlik piliçlerin dişileri ile tüy dökümü uygulanmamış 90 (EVD1) ile 122 haftalık (EVD2) ve tüy dökümü uygulanmış 122 haftalık yaşta (EVDT) Lohmann kahverengi yumurta tavukları kullanılmıştır. Kesim öncesi kanatlıların elektrik akımıyla bilinçsizleştirme işlemi sırasında vücut dirençleri belirlenmiştir. Vücut direnç değerleri 1063 Ω ile YG piliçlerde en yüksek ve 635 Ω ile HG piliçlerde en düşük olarak elde edilmiştir. Yumurta tavukları ile etlik piliçlerin göğüs ve but eti kalite özellikleri arasında önemli farklılıklar belirlenmiştir. Yumurtacı tavuk etlerinin daha mat, kırmızı ve sarı renkleri daha belirgin, su kayıpları ve kesme kuvvetinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, 90 ve 122 haftalık yumurta tavuklarında tibia ve femur kemik kalitesi etlik piliçlere göre daha düşük bulunmuştur. Verim dönemini tamamlamış tavuk etlerinde saptanan göğüs ve but eti ile kemik özellikleri dikkate alındığında, bunların işlenmiş kanatlı et ürünlerinin üretiminde kullanılmasının daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Evaluation of Hazelnut Husk as a Growing Medium in Primrose Cultivation Полный текст
2024
Damla Bender Özenç | Kökten Öz
In this study, the effects of hazelnut husk on growth, quality parameters, and nutrient content of primrose were evaluated. For this purpose, thirteen different growing media were prepared by mixing fresh hazelnut husk (FHH) and mature husk wastes (MHH) with peat at different rates. Some physical and chemical properties of the media and nutrient analyses were made for the nutritional status of the plants. The study was carried out in greenhouse conditions with four replications according to the randomized plot design. The aeration capacity and easily available content of the growing media is within the limit values, the medias with 50% FHH and MHH were prominent in terms of air-water balance. The effect of the medium on the aesthetic appearance, total shoot, leaf, and flower number of the primrose was not significant, but it was effective on flower weight, plant height, and root fresh-dry weight. In terms of plant root-shoot development, 30% FHH and 50% MHH were prominent. The media have caused significant differences in nutrient concentrations in primrose except for nitrogen, phosphorus, and copper. The leaf phosphorus concentration was high, nitrogen and potassium concentrations were within the limit value range, iron was sufficient, and manganese and copper were insufficient, while zinc was mostly lower than limit values. When all the data are evaluated, 50% ratios of hazelnut husks can be recommended in primrose cultivation and hazelnut husk can be evaluate in ornamental plant cultivation as a growing media.
Показать больше [+] Меньше [-]Şanlıurfa İlinde Tüketicilerin İşlenmiş Tarım Ürünlerine Yönelik Marka Düşkünlüğünün Ölçülmesi Üzerine Bir Araştırma Полный текст
2024
Muhammed Timur Demir | Mustafa Hakkı Aydoğdu | Mehmet Reşit Sevinç
Bu çalışmada tüketicilerin işlenmiş tarım ürünleri satın alma sürecinde göstermiş oldukları davranış ve bu davranışı etkileyen faktörlerin neler olduğu araştırılmıştır. Araştırmada ayrıca tüketicilerin işlenmiş tarımsal ürün satın alma sürecinde marka düşkünlüğü ile ilgili davranışları da ortaya konulmuştur. Anket formları ile toplanan birincil veriler araştırmanın ana materyalini oluşturmaktadır. Verilerin analizinde parametrik olmayan analiz yöntemlerinden faydalanılmıştır. Marka düşkünlüğüne yönelik yapılan analizlerde yaş, çocuk sayısı, hane halkı büyüklüğü, eğitim ve çalışma şekli değişkenlerinin alt grupları arasında istatistiki olarak anlamlı farklılıkların varlığı tespit edilmiştir. Genel anlamda 45 ve altında yaşa sahip olan, 2 ve altında çocuğu olan, hane büyüklüğü 4 kişi ve altında olan, eğitim düzeyi lisans ve lisansüstü olan ve kamuda çalışan katılımcıların işlenmiş tarım ürünlerine yönelik marka düşkünlüğü düzeyinin yüksek olduğu söylenebilir. Dolayısıyla tarım işletmelerinin işlenmiş tarım ürünlerinde marka farkındalığı ve marka imajının oluşturulmasına yönelik faaliyetlerini, hedef olarak yukarıda belirtilen özelliklere sahip kitlelere yönelik planlamaları önerilmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Tuz Stresinin Hafifletilmesinde L-Argininin Zea mays’da Antioksidan Enzim Aktivitesi Üzerine Etkisi Полный текст
2024
Esra Arslan Yüksel
Arjinin, bitkilerde stres metabolizmasında yer alan çeşitli metabolitlerin öncülüğünü yapan bir aminoasit olmasının yanı sıra, bitkilerin çevresel streslere yanıtını modüle edebilen bir sinyal molekülüdür. Tuzluluk stresi, özellikle mısır (Zea mays) yetiştiriciliğinde, mahsul verimliliğini artırma açısından önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Bu çalışma, L-argininin (L-arg) lipid peroksidasyonunu, bazı antioksidan enzim aktivitelerini ve bu enzimlerin gen ifade seviyelerini modüle ederek tuz stresinin neden olduğu oksidatif hasarı hafifletmedeki potansiyel rolünü araştırmaktadır. Bulgularımız, 200 mM tuz stresi uygulamasında H2O2 ve MDA seviyelerinin arttığını, ancak 1,5 ve 3 mM L-arg uygulamalarının bu seviyeleri azalttığını göstermektedir. Ayrıca çalışmamızda, süperoksit dismutaz (SOD), peroksidaz (POD) ve askorbat peroksidaz (APX) aktiviteleri ile ZmSOD, ZmPOD ve ZmAPX gen ifade seviyelerinin tuz stresi altında giderek arttığı, ancak L-arg’ın bu parametreleri arttırmada daha etkili olduğu belirlenmiştir. En yüksek artışlar SOD enzim aktivitesinde ve ZmSOD gen ifadesinde gözlemlenmiştir. Bu araştırma, tuz stresinde bazı moleküler ve biyokimyasal yanıtların anlaşılmasını derinleştirerek, L-arg uygulamasının bitkilerin çevresel zorluklara karşı direncini artırmada kritik bilgiler sunabileceği önemli bir literatür kaynağıdır.
Показать больше [+] Меньше [-]A Comprehensive Assessment of Apple Production in Jumla District, Nepal: Status, Economics, Marketing and Challenges Полный текст
2024
Roshan Thapa | Sudip Ghimire | Prakriti Bhattarai | Shreeja Acharya | Bidhya Poudel Chhetri | Rabin Kushma Tharu
Apple production is a vital sector of agriculture in Nepal, significantly impacting local livelihoods and the regional economy. This study, conducted in Jumla District, Nepal, from January to July 2022, aims to comprehensively assess apple production, including its existing conditions, economic implications, marketing and challenges. The research hypothesizes that while apple production in Jumla District contributes significantly to the local economy, it faces challenges related to pest and disease management, marketing, and adoption of modern practices. Using Statistical Package for Social Science (SPSS), descriptive statistics were computed based on data collected from a sample of 80 respondents selected through simple random sampling. The result revealed that agriculture constituted the primary source of income for 73.75% of the population, with an average landholding size of 0.3428 ha and an apple-growing land area of 0.3164 ha. Income from apple production, along with vegetables and fruits, was a major income source. The average annual sales of apple production were 7.291 t/ha. Labor costs accounted for 45.67% of the total cost of apple production, with an average total production cost of NPR 238,097.2 and average gross returns of NPR 485,500. Apple productivity was 9.71 t/ha, demonstrating its economic viability with net returns of NPR 247,402.80 per ha and benefit cost ratio of 2.039. However, the study found that farm produce only sufficed for 6-9 months, with pest and disease incidence and marketing issues as major challenges. Interventions should address pest and disease management, marketing strategies, and modern practices adoption to enhance sustainable and profitable apple production in Jumla. Efforts to extend farm produce sufficiency should also be explored, highlighting apple production's potential and the need for targeted support to overcome challenges and foster sector development.
Показать больше [+] Меньше [-]