Уточнить поиск
Результаты 381-390 из 487
The Effects of Lead and NTA Mixtures on ALP levels in blood tissue of Oreochromis niloticus Полный текст
2021
Tüzin Aytekin | Özge Temiz | Ferit Kargın | Hikmet Yeter Çoğun
In this study effects of Pb and Pb+NTA mixtures on the activity of alkaline phosphatase (ALP) in the blood tissues of Oreochromis niloticus were investigated. The fish were exposed Pb (0.1 mg/L Pb ve 1.0 mg/L Pb) and Pb+NTA ((0.1 mg/L Pb+0.3 mg/L mixtures NTA ve 1.0 mg/L Pb+3.0 mg/L NTA) for 7 and 21 days. ALP activity in the blood tissue was determined by spectrophotometric methods. In both exposure concentrations ALP activity increase with increasing exposure periods. activity in the blood tissues of fish exposed to Pb for 7 and 21 days was lower when compared to those exposed to Pb+NTA: As a result, it is thought that the toxic effect of lead on O. niloticus on biochemical parameters is prevented by NTA.
Показать больше [+] Меньше [-]Cover and Table of Contents Полный текст
2021
Editoral Editoral
Inhibitory Effect of Probiotics Lactobacillus Supernatants Against Streptococcus Mutans and Preventing Biofilm Formation Полный текст
2021
Tuğba Demir | Hakan Demir
Probiotic microorganisms can release bioactive substances that can inhibit the growth and biofilm formation of pathogenic microorganisms such as Streptococcus mutans. Dental caries is a multi-factorial chronic infection disease, which starts with bacterial biofilm formation caused mainly by S. mutans. This study investigated the characteristics of Lactobacillus spp. strains as an oral probiotic. Twelve Lactobacillus spp. species obtained from fermented milk and dairy products were identified. Antimicrobial activity was determined with the Minimum Inhibition Concentration against S. mutans as an oral pathogen. Biofilm formation capabilities of the identified Lactobacillus strains in supernatant and culture media were determined. In addition, their ability to α-amylase tolerance and pH values (24h-48h) were determined. L.plantarum showed the highest antimicrobial activity compare other Lactobacillus strains. Also, L. plantarum inhibited biofilm formation.
Показать больше [+] Меньше [-]Aromatik Tıbbi Bitki olan Mentha x piperita L. ve Mentha pulegium L.’nin in vitro Kallus İndüksiyonu ve Mikroçoğaltım yoluyla Geliştirilmesi Полный текст
2021
Emine Ayaz | Abdulrezzak Memon
Bu çalışmada, in vitro çoğaltma yöntemiyle nanelerin seri üretimi amaçlanmaktadır. İki farklı nane (Mentha x piperita L., Mentha pulegium L.) türünden eksplant örnekleri alınıp gerekli sterilizasyon işlemi yapıldıktan sonra 100 µL/L NAA (Naphthylacetic Asit) ve 600µL/L IBA ( Indol Butyric Asit) seviyelerindeki hormonlarla MS (Murashige & Skoog) ortamına alınmıştır ve 60 günde iki hafta arayla alt kültür yapılarak aktarma işlemi gerçekleştirilmiştir. Eksplantlardan aynı MS ortamında kök, gövde ve yaprak oluştuktan sonra naneler bitki büyütme odasında toprak ortamına alıştırılmıştır. Nanelerin kallus indüksiyonu 100 µL/L NAA ve 250µL/L BAP (Benzylaminopurine) hormon seviyeleri kullanılarak MS ortamına alınmıştır. Kallus kültürü için ortama alınan eksplantlardan sadece birinde (Mentha pulegium) kallus hücrelerinin indüklendiği görülmüştür. Mikroçoğaltım yöntemiyle geliştirilen her iki Mentha ssp’de (Mentha pulegium, Mentha x piperita) türünde de doğal yolla çoğaltma yöntemine göre ayda 6 kat daha fazla büyüdüğü görülmüştür. Elde edilen verilere göre mikroçoğaltım yöntemiyle geliştirilen Mentha x piperita ve Mentha pulegium türlerinin üretim potansiyelinin oldukça yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Artan Dozlarda Bor Uygulamasının Antep Fıstığı (Pistacia vera L.) Çeşitlerinin Yeşil Aksam Bor Konsantrasyonu ve Diğer Besin Elementlerinin Alımı Üzerine Etkisi Полный текст
2021
Ayfer Alkan Torun | Sadettin Bozgeyik | Ebru Duymuş
Antep fıstığı (Pistacia vera L.) son yıllarda Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde giderek artan oranda bitki deseni içerisinde yer almaya başlayan bir bitki türüdür. Toprak ve çevre faktörleri bakımından bor (B) noksanlığının yaygın olabileceği bu bölgelerde bitkilerin özellikle B noksanlığına duyarlı Antep fıstığının B ile beslenme düzeyinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu noktadan hareketle bu araştırma kapsamında büyüme dönemi olarak karagöz patlamasının %20 ve meyvenin mercimek büyüklüğü döneminde olduğu iki farklı dönemde yapraktan artan dozlarda B (%0; %0,2; %0,4; %0,6 ve %0,8) uygulamasının Antep fıstığı bitkisinin yeşil aksam B konsantrasyonu ve besin elementleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla, bahçe koşullarında iki Antep fıstığı çeşidinin (Uzun ve Kırmızı) yetiştirildiği üretim alanlarındaki deneme tesadüf blokları deneme planına göre yürütülmüştür. Araştırma sonucunda bitki çeşitlerinin ve uygulanan gübre dozlarının, B konsantrasyonuna önemli düzeyde etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bitki çeşitlerine göre tüm B uygulamaları altında B konsantrasyonunun Uzun çeşidine (%8,3) göre Kırmızı (%21) çeşidinde daha yüksek olduğu, ortalama B konsantrasyonunun Kırmızı çeşidinde 200,3 mg kg-1 iken, Uzun çeşidinde ise 176,3 mg kg-1 olduğu belirlenmiştir. Artan dozlarda B uygulaması ile bitkinin yeşil aksamındaki B konsantrasyonunun arttığı, bu artışların (%36,8) kontrole göre sadece %0,6 B doz uygulamasında istatistiksel olarak önemli düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bor uygulamasının analizi yapılan makro (N, K) ve mikro (Zn, Fe, Mn) element konsantrasyonları üzerinde ise istatistiksel olarak önemli sayılabilecek bir etkisi saptanmamıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Evrişimsel Sinir Ağları Kullanılarak Yumurta Kabuğu Kusurlarının Tespiti Полный текст
2021
Muammer Türkoğlu
Ticari yumurta çiftliği endüstrilerinde, kusurlu yumurtaların otomatik olarak ayrılması ekonomik ve sağlık açısından önemlidir. Günümüzde, kusurlu yumurtaların tespiti manuel olarak yapılmaktadır. Bu durum, zaman alıcı, yorucu ve karmaşık süreçler içermektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı, yumurta yüzeyinde oluşabilecek kusurların otomatik olarak sınıflandırılması oldukça önemli bir konu haline gelmiştir. Bu amaç doğrultusunda, bu çalışmada, nesne tanıma ve sınıflandırma alanlarında yüksek performans sağlayan Evrişimsel Sinir Ağlarına (ESA) dayalı geliştirilen AlexNet, VGG16, VGG19, SqueezeNet, GoogleNet, Inceptionv3, ResNet18 ve Xception mimarileri kullanılarak yumurta kusurlarının sınıflandırılması gerçekleştirilmiştir. Bu mimarilerin performansını test etmek için kirli, kanlı, kırık ve sağlam yumurtaları içeren özgün bir veri seti inşa edilmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda, en yüksek doğruluk skoru VGG19 mimarisi ile %96,25 olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlarda, ESA yöntemlerinin kusurlu yumurtaların sınıflandırılmasında yüksek başarı sağladığı gözlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Tüketicilerin Sosyo-ekonomik Nitelikleri ile Çevre Bilinci Düzeyleri Arasındaki İlişki ve Çevre Dostu Gıda Ürünlerini Satın Almalarında etkili olan Faktörler Полный текст
2021
Yusuf Çakmakçı | Harun Hurma
Bu çalışmada tüketicilerin gıda ürünleri satın alınırken sahip oldukları sosyo-ekonomik ve demografik nitelikler ile çevre farkındalığı ve bilinç düzeyi arasında bir ilişki olup olmadığı incelenmiştir. Bunun yanı sıra tüketicilerin çevre dostu gıda ürünlerine güveninde etkili olan faktörler incelenmiştir. Çalışmanın verileri Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesinde 171 kişi ile yapılan anketlerden elde edilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirmesinde frekans dağılımlarından, ki-kare ve faktör analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarında, tüketicilerin genel tüketim alışkanlıklarında çevre dostu olma düzeylerinin yaş, eğitim, 10 yaş altı çocuğa sahip olma, aylık gelir düzeyi, aylık gıda harcaması düzeyine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Yaşı, 36 yaş üstü tüketicilerin diğer tüketicilere oranla çevresel duyarlılığı daha yüksek bulunmuştur. Benzer şekilde, lisans ve üstü eğitim düzeyine sahip tüketicilerin lisans altı eğitime sahip kişilerden daha çevre dostu olduğu görülmüştür. Diğer yandan, çevre dostu ve insan sağlığına duyarlı üretim yöntemleri ile üretilen gıda ürünlerine tüketicilerin güven düzeyine etki eden 11 değişkene faktör analizi uygulanmıştır. 11 Değişken, “Yasal düzenlemeler ve tutundurma çabaları”, “Sertifikalar ve etiket bilgileri” ve “Ürünün bilinirliği” olarak 3 faktör altında toplanmıştır. Bu açıdan değerlendirildiğinde çevre dostu gıda ürünlerinin tüketici nezdindeki güvenirliğinin artırılmasında yasal düzenlemelerin yanı sıra sertifikaların ve etiket bilgilerinin oldukça önemli olduğu ortaya konmuştur. Bununla birlikte günümüzde gıda ürünleri pazarında tüketici odaklı çalışmalarda tüketicilerin çevresel tutumlarının da dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Spor Atı Nal Çakım Uygulama Değerlendirme Ölçeği Полный текст
2021
Ali Ekber Ün | Kamil Sağlam | Halil Selçuk Biricik
Atlara doğru çakım uygulaması; at refahı ve performansında önemli bir yere sahiptir. At refahı ve performansının olumlu yönde yürütülebilmesi için atçılık ekip çalışmasından ve bilgisinden geçmektedir. Canlı ile yapılan binicilik sporunda atlarla sürekli iç içe olan ilgilenen ekip içerisinde at sahibi, antrenör, binici, bakıcı ve veteriner hekimler tarafından yapılması ve kontrol edilmesi gereken standartları bilmesi ve uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle, Türkiye’de ticari rekreasyon işletmeleri olan binicilik kulüp tesislerinde bulunan spor atlarına nalbantlar tarafından nal çakım uygulaması belli zaman aralığında yapılmaktadır. Nalbantların spor atlarına nal çakım uygulamasını sağlıklı ve doğru bir şekilde uygulayıp uygulanmadığının standartlığını sağlayabilmek maksadı ile at sahibi, antrenör, binici, bakıcı ve veteriner hekimlerine spor atı nal çakım değerlendirme ölçeğiyle birlikte akademik çalışmalara katkı sağlamaktır.
Показать больше [+] Меньше [-]Oil and Protein Stability in Some Camelina (Camelina sativa L. Crantz) Genotypes Полный текст
2021
İlhan Subaşı | Yusuf Arslan | Safure Güler | Halil Hatipoğlu | Servet Abrak | Arzu Köse
Camelina sativa L. Crantz., which draws attention with its non-food use (biodiesel, animal feed etc.) against the increasing demand for oilseeds worldwide, is a good alternative plant. It is important to identify suitable and stable genotypes for regions along with high protein and oil content. The purpose of this study, camelina genotypes of Turkey in 3 different locations (Ankara, Ankara, Eskisehir) to investigate the quality characteristics in terms of genotype environment interactions in unirrigated and unfertilized conditions. 36 different genotypes, purified lines by negative selection, were analysed with 3 standard genotypes with augmented trial design. Environmental (E), genotype (G) and G × E interactions, which are sources of variation for protein and oil content, have been shown to be important. Oil and protein content were found ranged from 34.35%-37.88% and 25.76%-27.64% respectively. We have obtained important findings in our study to see the performance of Camelina sativa, and the possibility of alternative oil plants for these regions. İn terms of correlation of protein ratio and oil ratio, genotypes with high value that were least affected by each other were determined. The results showed that genotype selection by regions is important in terms of protein and oil ratio.
Показать больше [+] Меньше [-]Determining the Factors Affecting 305-Day Milk Yield of Dairy Cows with Regression Tree Полный текст
2021
Serdar Genç | Mehmet Mendes
The purpose of this study was to determine the factors affecting the 305-day milk yield of dairy cattle by using Regression Tree Analysis (RTA). The data set of this study consisted of 8 different cattle breeds grown in Turkey. Breed (B), Province (P), Lactation Length (LL), Service Period (SP), Dry Period (DP), Parity (PR), Calving Year (CY), Calving Age (CA) and Calving Month (CM) were used to predict the 305-day milk yield. Results of RTM showed that the usage of this method might be appropriate for determining the important factors that would be able to affect the 305-day milk yield (R2=71.3%). It was seen that the most important factors affecting the 305-day milk yield were the Breed, Lactation Length, Province, and Parity. Therefore, those selected factors were more efficient than the others in predicting the 305-day milk yield. RTA results also indicated that the lowest milk yield was estimated for Jersey, Jersey Crossbred, and Yerli Kara. Among the highest 305-day milk yield cows, the milk yield estimates of the cows in the second, third, fourth, fifth, and the sixth parities were found significantly higher than that of the cows in the first and seventh parities.
Показать больше [+] Меньше [-]