Уточнить поиск
Результаты 431-440 из 471
Göller Bölgesi’nde Doğal Olarak Yetişen Prangos platychlaena (Endemik) Uçucu Yağının Kimyasal Kompozisyonu Полный текст
2023
Arif Şanlı | Tahsin Karadoğan | Fatma Zehra Ok
Bu çalışma, Türkiye’nin Göller Bölgesi’nde farklı lokasyonlarda yabani olarak yetişen Prangos platychlaena (endemik) bitkisinin meyvelerinin uçucu yağ oranını ve bileşenlerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Türe ait meyve örnekleri iki farklı lokasyondan (Isparta, Sütçüler/Çandır ve Burdur, Bucak/Kızılkaya) sarı olum döneminde toplanmış, meyvelerin uçucu yağları hidrodistilasyon cihazı ile elde edilirken, uçucu yağ bileşenleri ise GC-MS cihazı kullanılarak belirlenmiştir. Çandır lokasyonunda yetişen bitkilerde meyve uçucu yağ oranı%0,16±0,02, Kızılkaya lokasyonunda ise%0,25±0,06 olarak belirlenmiştir. Çandır lokasyonundan alınan meyvelerin 54 bileşenden, Kızılkaya lokasyonundan alınan meyvelerin ise 44 bileşenden oluştuğu belirlenmiş, türün meyvelerinde toplam 73 farklı bileşen tespit edilmiştir. Uçucu yağı oluşturan bileşenler ve oranları lokasyonlara göre kalitatif ve kantitatif varyasyonlar göstermiştir. Her iki lokasyonda da uçucu yağı oluşturan ana bileşenler germacrene-D (%17,08-%20,24), β-bisabolene (%7,53-%17,83), β-copaene (%0,92-%11,70), caryophyllene oxide (%6,23-%6,30), β-farnesene (%3,21-%5,66), δ-cadinene (%3,50-%3,87) ve ledane (%3,35-%3,22) olarak tespit edilmiştir. Çalışmada türün yetiştiği bölgenin ekolojik faktörlerinin, özellikle rakımın uçucu yağ oranı ve bileşenleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Vitex Agnus-Castus: Faydaları, Klinik Çalışmalar ve Gelecekteki Potansiyel Gıda Uygulamaları Полный текст
2023
Ceren Altunay | Özge Taştan
Hayıt otu olarak bilinen Vitex agnus-castus L., meyveleri 2500 yılı aşkın bir süredir eski Mısır, Yunanistan, İran ve Roma’da çeşitli jinekolojik problemler için kullanılan yaprak döken küçük bir ağaçtır. Yaprakları ve meyveleri de dahil olmak üzere Vitex, eski çağlardan beri kaynatılarak ve kurutulmuş meyve şeklinde bitkisel tedavi amacıyla kullanılmıştır. Vitex ekstraktının anti-enflamatuar, antibakteriyel, antifungal, antioksidan ve antikanser özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda, Vitex ekstraktının iridoid, diterpenoid, flavonoid ve fenolik bileşikler gibi çok çeşitli biyoaktif bileşikler içerdiği belirlenmiştir. Vitex ekstraktı içeren gıda takviyelerinin çoğu menstural koşulları iyileştirmek ve premenstural sendromu hafifletmek için kadınlara yönelik üretilmiştir. Bu derlemede, Vitex ekstraktının fonksiyonel özellikleri, klinik çalışma sonuçları, toksikolojik özellikleri, gıda takviyeleri, patentler ve gıda uygulamaları özetlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Çukurova Bölgesi Orijinli Anadolu Mandalarının Süt Yağ Asidi Bileşimi Полный текст
2023
Gökhan Gökçe | Gökhan Tamer Kayaalp
Bu çalışma Çukurova Bölgesinde yetiştirilen mandaların süt yağ asit bileşimini ortaya koymak ve fonksiyonel bir gıda olarak önemini vurgulamak amacıyla yapılmıştır. Çalışmamızın materyalini oluşturan mandaların süt yağında en yüksek oranlara sahip yağ asitleri C14:0 (miristik asit) yaz mevsiminde %11,22 ve kış mevsiminde %11,34, C16:0 (palmitik asit) yaz mevsiminde %36,07 ve kış mevsiminde %35,77, C18:0 (stearik asit) yaz mevsiminde %11,23 ve kış mevsiminde %11,20 ve C18:1n9c (oleik asit) yaz mevsiminde %24,63 ve kış mevsiminde %24,77 olarak tespit edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda mevsimin etkisi istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır (P>0,01). Süt yağında doymuş yağ asitlerinin oranları (SFA) (%67,9 ila 68,09), tekli doymamış yağ asitlerinin (MUFA) (%28,87 ila 29,04) ve çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) (%3,04 ila 3,06) arasındadır. Çukurova Bölgesinde yetiştirilen mandalarda süt yağ asitlerinin belirlenmesi konusunda yapılan çalışma yok denecek kadar azdır. Bu noktada manda süt yağ asit kompozisyonuna ilişkin genel bir veri elde edilmesi amacı ile yapılan bu çalışma sonuçlarının mevcut durumun tespiti ve gelecekte muhtemel gelişmeler yönünde katkı sağlayacak kapsamlı araştırmalara veri oluşturabileceği öngörülmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Gıda ve İçecek Tüketiminde Helal Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin İncelenmesi: Bingöl İli Örneği Полный текст
2023
Hakiye Aslan
Bu çalışmada, Bingöl ilindeki tüketicilerin helal gıda ve içecekler konusundaki bilgi düzeyenlerinin ve farkındalıklarının tespit edilmesi amacıyla tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak 374 kişiyle yüz yüze anket araştırması yapılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatiksel yöntemler, Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; tüketicilerin satın alırken helalliği konusunda en çok şüphe duydukları ürün grubunun et ve et ürünleri olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, tüketicilerin %61,2’sinin helal gıda sattığını beyan eden marketlere güvenmediği, %81,3’ünün ambalajlı ürünlerin helalliği konusunda şüphelerinin olduğu belirlenmiştir. Tüketiciler, helal gıdaları, %80,7 oranında kaliteli ve %77,0 oranında sağlık ürünler olarak düşündüğünü ifade etmişlerdir. Tüketicilerin helal ürün satın alma eğiliminde ise dini hassasiyet, aileden gelen alışkanlık ve helal gıdaların daha sağlıklı olduğu düşüncesi en önemli üç faktör olarak belirlenmiştir. Tüketicilerin bir gıda ürününü satın alınırken, sırasıyla ürünün fiyatına, güvenilirliğine, kalitesine ve helal olmasına önem verdiği saptanmıştır. Kadın tüketicilerin helal gıda konusunda daha hassas davrandığı tespit edilmiştir. Helal gıda satın alırken tüketicilerin en çok ürünün helal sertifikalı olmasına dikkat ettikleri belirlenmiştir. Bu çalışmaya göre marketlerde satılan gıda ürünlerinin helalliğine yönelik ciddi şüphelerin olduğu ve Müslüman tüketicilerin güvenini artırmak için helal sertifikalı ürünlerin satılması gerektiği belirlenmiştir. Türkiye’de gıdaların helalliğinin belirlenmesinde ve belgelendirilmesinde genel bir helal standardın uygulanması tüketicilerin helal sertifikalı gıdalara güvenini arttıracak ve oluşan şüpheleri azaltacaktır.
Показать больше [+] Меньше [-]Samsun İlindeki Tarım Danışmanlarının Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri Полный текст
2023
Nur İlkay Abacı
Bu araştırmada Samsun ilindeki tarım danışmanlarının karşılaştıkları sorunlar ele alınmaktadır. Bu doğrultuda Samsun ilinde görev yapan 51 tarım danışmanı ile anket yapılarak, ele alınan tarım danışmanlarına ait bilgiler ve yaşadıkları sorunlar tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuçları, Samsun ilindeki tarım danışmanlarının genç, eğitimli ve iletişim becerilerine önem veren bir grup olduğunu ve düzenli olarak kendilerini geliştirdiklerini göstermektedir. Araştırma aynı zamanda tarım danışmanlarının yaşadıkları sorunları da ortaya koymaktadır. Bu sorunlar arasında tarım danışmanlığı sisteminin yeterince kurumsallaşmamış olması, hukuki düzenlemelerin eksikliği ve görev-yetki belirsizlikleri gibi önemli konular yer almaktadır. Ayrıca çiftçilerin danışmanlık hizmetlerine olan talebinin düşük olması ve kamu kuruluşları arasındaki koordinasyon eksiklikleri de sektörün sorunları arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, tarım danışmanları için düzenli hizmet içi eğitim sağlanmalıdır. Tarım danışmanlarının saha çalışmalarını daha etkin bir şekilde sağlamak için teknolojik araçlardan yararlanılabilir. Tarım danışmanlarının çalışma usul ve esaslarını belirleyen yasal düzenlemeler daha açık ve net hale getirilebilir. Çiftçi bilinçlendirme çalışmaları ve aynı zamanda tarım danışmanlarının saha faaliyetlerini sürdürülebilmeleri için finansman kaynaklarının önceden planlanması ve güvence altına alınması önemlidir.
Показать больше [+] Меньше [-]Sakarya İlinin Tarımsal Mekanizasyon Seviyesi ile Bitki Koruma Makinelerinin Projeksiyon Tahmini Полный текст
2023
Bahadır Şin | Esra Nur Gül | Ebubekir Altuntaş
Bu çalışmada, Sakarya ili ve Türkiye geneli için 2013-2022 yıllarına ait bitki koruma makineleri, traktör sayısı, tarımsal mekanizasyon seviyesindeki (kW, kW ha-1, traktör 1000 ha-1, ha traktör-1) değişim belirlenerek 2023-2032 yılları için tahmin projeksiyonu zincirleme indeks yöntemiyle belirlenmiştir. Sakarya ili ve Türkiye geneli için 2013-2022 yıllarına ait Türkiye İstatistik Kurumuna ait istatistik verileri çalışma verisi olarak kullanılmıştır. 2013-2022 yılları arasında Sakarya ilinin toplam işlenen alanının %3,36 azalış gösterdiği Türkiye genelinde ise toplam işlenen alanının %0,16 arttığı görülmektedir. Traktör güç gruplarına göre traktör sayılarının dağılımı incelendiğinde, Sakarya ili genelinde 2013-2022 yılları arasında 35-50 BG grubunda azalış olurken, diğer güç gruplarının tamamında artış görülmektedir. 35-50 BG grubunda azalış görülmektedir. En büyük artış >70 BG grubunda gözlenmiştir. Türkiye genelinde 2013-2022 yılları arasında 25-34 BG (-0,005) güç grubundaki traktör sayıları haricideki tüm gruplarda artış gözlenmiştir. Sakarya örneğinde olduğu gibi Türkiye genelinde de en büyük artış >70 BG (0,074) güç grubundaki traktörlerde olmuştur. Bir traktöre düşen işlenen alan (ha traktör-1) değeri Sakarya ilinde ve Türkiye genelinde sürekli bir düşüş görülürken diğer gösterge değerleri artış göstermiştir. Sakarya ilinin 2022 yılı verileri göz önüne alındığında, sırt pülverizatörü birim adedinin en fazla (9279 adet) olduğu belirlenmiştir. Türkiye geneli için de aynı durum söz konusudur. Türkiye geneli 2022 verileri incelendiğinde sırt pülverizatörü 695791 adet ile ilk sırada yer almaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Tuz Stresi Altında Marul Bitkisinin Gelişimi ve Bazı Besin Maddesi İçerikleri Üzerine Organik Materyallerin Etkisi Полный текст
2023
Ceyhan Tarakçıoğlu
Bu çalışmada, farklı organik materyallerin tuz stresi altında yetiştirilen İceberg ve Kıvırcık marul bitkisinin gelişimi, bazı besin maddesi içerikleri ve stres tolerans parametreleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Toprağa vermikompost, fındık zuruf kompostu, düşük ve yüksek kaliteli leonardit bazlı organik toprak düzenleyicileri %2 oranında uygulanmıştır. Tuzluluk stresi üç seviyede (0, 20 ve 40 mM NaCl) gerçekleştirilmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak serada yürütülmüştür. Tuzlu koşullar altında bitkilerin kuru ağırlığı, membran geçirgenliği, nitrat içeriği, K/Na ile Ca/Na oranları düzenli olarak azalırken; prolin, Na, Cl ve Ca içerikleri artmıştır. Stres tolerans parametrelerine göre değerlendirildiğinde, bitkilerin membran geçirgenliği, prolin, nitrat, K, Na, Ca içerikleri ve Ca/Na oranlarının fındık zuruf kompostu uygulamasında, yaş-kuru ağırlık ve Cl içeriklerinin vermikompost uygulamasında en iyi olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlarımız fındık zuruf kompostu ve vermikompostun leonardite kıyasla tuzluluk stresinin etkilerini azalttığını göstermektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Farklı Küspeler ile Hazırlanan Süt Sığırı Rasyonlarının In Vitro Gaz Üretim Parametrelerinin Karşılaştırılması Полный текст
2023
Kadir Erten | Levend Coskuntuna | Fisun Koç
Bu çalışmada, farklı küspeler kullanılarak oluşturulan rasyonların in vitro gaz üretim (GÜ) parametreleri karşılaştırılmıştır. Rasyonlara küspe olarak soya fasulyesi küspesi (SFK) (R1), ayçiçeği tohum küspesi (ATK) (R2) ve kanola küspesi (KK) (R3) katılmıştır. Bu küspelerin farklı oranlarda katılarak oluşturulduğu (R4, R5, R6 ve R7) rasyonlar da hazırlanarak, toplam 7 rasyon elde edilmiştir. Rasyonların besin madde değerleri arasındaki farklılık, mısır DDGS ile dengelenmiştir. Rasyonu oluşturan yem hammaddeleri ve 7 farklı rasyonun kuru madde (KM), ham kül (HK), ham protein (HP), ham yağ (HY), in vitro gaz, in vitro metan ve CO2 üretim miktarları belirlenmiştir. Elde edilen in vitro gaz üretim miktarları ile organik madde sindirilebilirliği (OMS), metabolik enerji (ME) ve net enerji laktasyon (NEL) değerleri hesaplanmıştır. ATK, KK ve SFK’in, inkübasyon süresinin 24. saatinde oluşan gaz miktarları sırasıyla 31,77, 34,65, 50,34 ml olarak bulunmuştur. Küspelerin tek başına katıldığı gruplar arasında ise en yüksek gaz üretimi SFK katkılı R1 grubunda 59,20 ml olarak tespit edilirken, en düşük KK katkılı R3 grubunda 50.54 ml olarak tespit edilmiştir. En düşük CH4 miktarı ATK katkılı R2 grubunda 7,77 ml olarak bulunmuştur. Küspelerin aynı rasyonda kullanımının, tek başlarına kullanımlarına göre daha fazla CH4 ürettiği tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda, rasyona ATK’nin SFK ve KK’ne göre oransal olarak daha fazla katılmasının hem ekonomik hem de ekolojik olarak daha fazla katkı sağladığı ve sindirebilirliği de artmasına neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca rasyona SFK, ATK ve KK’den biri katılacak ise ATK kullanılmasının daha ekonomik olacağı belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Fransa ve Türkiye’de Tarımda Çalışanların Sosyal Güvenliği Полный текст
2023
Derya Balcı | Arife Sema Gün
Tarımsal üretim doğal koşullarda yapılan ve mevsimlerin koşullarına bağlı olan üretimdir. Bu nedenle tarım sektörü doğası gereği tehlikeli ve fiziksel risklerin fazla olduğu bir sektördür. Tarım sektöründe çalışanlar faaliyetleri sırasında tehlikeli ve fiziksel risklere maruz kaldıkları gibi sosyal korumanın dışında da tutulabilmektedir. Tarımda çalışanlar ve bakmakla yükümlü oldukları ailelerinin de diğer sektörlerde olduğu gibi sosyal korumadan yararlanması gerekmektedir. Dünyada sosyal güvenlik ilk olarak sanayi sektöründe ortaya çıkmış ve sonrasında hizmet ve tarım sektörlerinde de uygulanmaya başlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri sosyal güvenliği 1935 yılında yasayla destekleyen ilk ülke olmuş, yasanın ilk halinde tarım kesimini dışlamışsa da zamanla yasada yapılan yeni düzenlemelerle tarım kesimi sosyal güvenliğe dâhil edilmiştir. Bu çalışmada, Fransa ve Türkiye’deki yasalar ve literatürden elde edilen bulgular kullanılarak, tarım sektöründe sosyal güvenliğin nasıl sağlandığı incelenmiştir. Fransa’nın tarım alanı 27.476.930 hektar olup Avrupa Birliği’nin en büyük tarımsal alanına sahip ülkesidir. 2020 yılı verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleri içinde en büyük tarım üreticisi ülke konumunda olan Fransa, tarımsal ürün ihracatında birlik içinde üçüncü sırada yer almaktadır. Ayrıca Fransa tarım sektörü için kapsamlı sosyal güvenlik düzenlemelerine sahip bir ülkedir. Tarım sektöründe sosyal güvenliği sağlamak için, tarımsal sosyal koruma sistemi kullanılmaktadır. Bu sistem, tarım, ekonomi, maliye ve kalkınma bakanlıklarının ortak gözetimi altında çalışmaktadır. Türkiye’de de yıllar içinde tarım sektörünü sosyal güvenliğe dâhil etmek için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, tüm düzenleme dönemlerinde tarım sektörünü tamamen kapsayan zorunlu bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulamamıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Exploring fish consumption patterns and preference factors among consumers in the Siraha district of Nepal Полный текст
2023
Balmiki Chaudhary | Shubh Pravat Singh Yadav | Bishnu Yadav | Swastika Chaudhary | Keshab Kumar Budha Magar | Sumit Kumar Sah
Fish consumption choices are impacted by the socioeconomic aspects of customers. A field survey was done in 2022 with the purpose of (i) measuring the frequency of fish consumption, (ii) studying the socioeconomic characteristics of customers and their preferences; and (iii) researching the variables impacting the consumption of fish by consumers in the Siraha district. A sample size of 102 individuals was selected randomly from the Siraha district, including the Lahan Municipality, Dhangadhimai Municipality, and Golbazar Municipality, to ensure representation across diverse socio-economic backgrounds. Data was collected using a questionnaire administered to the participants. Respondents (58.8%) overwhelmingly prefer to eat fish more than twice a week, throughout the year or particularly in winter. Rohu (Labeo rohita) and carp (Cyprinus carpio) are the most often eaten fish species. The frequency of fish-consumption shows a strong connection with income level and education level. The stepwise multiple regression model explained 58.1% of the overall variation in fish consumption. The market structure is not sanitary, the price of fresh fish is expensive, and the consumption frequency of customers is impacted, particularly for poor socio-economic groups. boosted by a variety of various legislation, marketing, and advertising methods. In addition, consumers should be dispersed throughout the year rather than exclusively in particular seasons.
Показать больше [+] Меньше [-]