Уточнить поиск
Результаты 471-480 из 561
Balıkesir İlinde Kaba Yem Üretiminin Hayvan Varlığına Yeterliliğinin Yıllara Göre Değişimi Полный текст
2024
Hülya Hanoğlu Oral
Bu çalışma, Balıkesir ili kaba yem üretiminin ilin hayvan varlığının ihtiyaçlarına yeterlilik seviyesinin yıllara göre değişimini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. İlin toplam hayvan varlığı 2010-2021 yılları arasında %26,3 oranında artarak 549.432 hayvan birimine (HB) ulaşmıştır. Toplam sığır varlığı içerisinde kültür ırkı sığırların payı %74,3, yerli ırkların payı ise %6,7’dir. Kültür ırkı sığır mevcudu bakımından Türkiye’de üçüncü sırada olup, entansif sığırcılık işletmelerinin önemli bir bölümü bu ildedir. Bu potansiyele uygun olarak karma yem sanayisinde ön sıralarda yer almaktadır. Öte yandan aynı dönemde (2010-2021 yılları arasında) ilin küçükbaş hayvan sayısı %104,7 oranında artmıştır. Balıkesir toplam küçükbaş hayvan sayısı bakımından Türkiye’de yedinci, Merinos ırkı koyun varlığında üçüncü sıradadır. Daha ziyade koyun ve keçilerin yararlandığı çayır ve mera alanlarının, 2009 yılından itibaren hızla artan hayvan varlığının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması ile küçükbaş hayvancılık da belirli ölçüde entansif ve/veya yarı entansif sistemle yapılmaya başlanmıştır. Önemli bir yem bitkileri üretim potansiyeline sahip olan Balıkesir’de, yem bitkileri ekim alanlarının tarla alanları içindeki payı Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. İlin hayvan varlığının yaşama payı besin maddesi ihtiyaçlarını kaba yemlerle karşılamak için 2,5 milyon ton kaliteli kaba yem gerekmektedir. Çayır ve meralar ile yem bitkileri yetiştiriciliğinden sağlanan 1,3 milyon ton kaba yem, ihtiyacın ancak %51,2’sini karşılamaktadır. Bu nedenle yem açığı saman ve anız gibi besleme değeri düşük kaba yemler veya kesif/karma yem kaynakları ile karşılanmaya çalışılmaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Bıldırcın Karma Yemlerine Katkı Maddesi Olarak Brokoli Tozu Kullanımının Performans ve Yumurta Kalitesine Etkisi Полный текст
2024
Ahmet Engin Tüzün | Esra Tuğçe Gül | Osman Olgun | Alpönder Yıldız
Bu çalışma brokoli çiçeği tozunun yumurtlayan bıldırcınların rasyonlarında katkı maddesi olarak kullanımının performans ve yumurta kalitesine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma 16 haftalık yaşta, toplam 54 adet dişi bıldırcın ile 6 tekerrürden oluşan 3 muamele grubunda yürütülmüş olup her tekerrüre 3 adet bıldırcın yerleştirilmiştir. Muameleler bazal rasyona 0, 5 veya 10 g/kg seviyelerinde brokoli çiçeği tozu ilavesiyle oluşturulmuştur. Bıldırcınlar muamele rasyonları ile 8 hafta boyunca serbest olarak yemlenmişlerdir. Çalışma sonucunda rasyona brokoli tozu ilavesi bıldırcınların canlı ağırlık, yumurta verimi, kabuk ağırlığı, kabuk kalınlığı, yumurta sarı ve ak indeksleri ile Haugh birimi ve yumurta sarısı L* değerini etkilememiştir. Rasyona brokoli tozu ilavesi ile bıldırcınların yem tüketimi azalmıştır. Yumurta kitlesi brokoli tozunun 5 g/kg seviyesi ile düşmüştür. Rasyona 10 g/kg seviyesinde brokoli tozu ilavesi ile yumurta ağırlığı, yumurta sarısı a* ve b* değerleri artmış, yemden yararlanma oranı ise azalmıştır. Bu sonuçlara göre yumurtlayan bıldırcın rasyonlarına 10 g/kg seviyesinde brokoli tozu ilavesi kabuk kalitesini etkilemeksizin performansı ve yumurta sarısı rengini iyileştirmede etkili olmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Mikrodalga Destekli Damıtma Sistemi Kullanılarak Anadolu Adaçayı (Salvia fruticosa MILL.) Bitkisinin Sap ve Yapraklarından Elde Edilen Uçucu Yağ Sonuçlarının Karşılaştırılması Полный текст
2024
Abdullah Genç | Habib Doğan
Bu çalışmada öncelikle endüstriyel boyutta bir damıtma sistemine mikrodalga desteğinin nasıl sağlanacağı noktasında benzetim çalışmaları yapılmış ve endüstriyel boyutta bir MDD sistemi tasarlanmıştır. Damıtma kazanına 4´3 adet magnetron yerleştirilerek mikrodalga desteği sağlanmıştır. Adaçayı bitkisinin testleri hem geleneksel hem de bu MDD sistemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, adaçayının sap ve yapraklarıyla birlikte damıtılması veya sadece yapraklarının damıtılarak elde edilen uçucu yağ sonuçları karşılaştırılmıştır. Damıtma sonucu elde edilen uçucu yağların kimyasal analizleri GC-MS cihazı ile yapılmış ve önerilen sistemin damıtma süreçlerine etkileri değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, herba kullanılan iki farklı durum için MDD sistemiyle elde edilen yağ verimi geleneksel sisteme göre %10 artmıştır. Herba ve yaprak ayrı ayrı MDD sistemi kullanılarak destile edilmiştir ve sadece yaprakların damıtılması durumunda verim artışı %100 den fazla olmaktadır. Kimyasal bileşenlerdeki değişimler detaylı olarak incelenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Gümüşhane İlindeki Halk Çeşmesi Sularının Kalitesinin İncelenmesi ve Cryptosporidium spp. Varlığının PCR Yöntemiyle Araştırılması Полный текст
2024
Mustafa Atasever | Halit Mazlum | Burak Çevik | Halil Üzüm
Bu çalışmada Gümüşhane’nin Merkez ve ilçelerindeki (Kelkit, Şiran, Köse, Kürtün ve Torul) 97 halk çeşmesinden alınan su numunelerinin fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik kalitesi incelenmiştir. Ayrıca numunelerde Cryptosporodium spp. varlığı konvansiyonel PCR yöntemiyle araştırılmıştır. Çalışmada numunelerin hepsinde pH, elektriksel iletkenlik, nitrit (NO2) ve amonyum (NH₄⁺) değerleri içme suyu yönetmeliğine ve standardına (TS 266) uygun bulunmuştur. Numunelerin %16,49’unun bulanıklık değerlerinin yönetmelikte belirtilen sınır değerin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Numunelerin %4,12’sinin sertlik değerlerinin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği sınır değerin üzerinde olduğu saptanmıştır. Ağır metal açısından, 2 (%2,06) numunenin demir (Fe), 3 (%3,09) numunenin ise alüminyum (Al) miktarları yönetmelikte ve TS 266’da belirtilen sınır değerlerin üzerinde olduğu saptanmıştır. Mikrobiyolojik olarak, numunelerin %39,18’inin E.coli ve koliform grubu bakteri yönünden ilgili yönetmelik ve TS 266 standardına uygun olmadığı belirlenmiştir. Numunelerin hiçbirinde Cryptosporodium spp. saptanmamıştır. Gümüşhane halk çeşmelerinin bazılarının halk sağlığı açısından riskli olduğu kanaatine varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Pinus brutia İbrelerinde Ağır Metal-Fungal Mikrobiyota Etkileşiminin Metagenomik Karakterizasyonu Полный текст
2024
Melike Çebi Kılıçoğlu
Ağır metallerin biyolojik olarak ıslahında alternatif bir çözüm olarak funguslar etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Çalışmanın amacı, uzun süreli ağır metalle kontamine olmuş Samsun Organize Sanayi Bölgesi ve Adalar Orman bölgesinden alınan Pinus brutia ibrelerinde karşılaştırmalı olarak ağır metal konsantrasyonlarını belirlemek ve potansiyel biyoremediatörler olabilecek mantar mikobiyomunu değerlendirmekti. Çalışma sonucunda ibre numunelerinde Cu, Pb, Zn, Mn, Cr, Cd, Ni, Se, As, Li, V ve Co elementlerinin analizleri yapılmış, bu elementlerden Ni, As, Li, V ve Co element konsantrasyonları belirlenebilir limitlerin altında kalmıştır. Diğer elementlerin tamamında ise Samsun OSB’de elde edilen konsantrasyonlar, Adalar bölgesinde elde edilen konsantrasyonlardan daha yüksek seviyededir. Bunun yanı sıra metagenomik analiz sonucunda, Samsun OSB P. brutia ibrelerinde sırasıyla Aureobasidium (%27,5), Gibberella (%20,7), Cladosporium (%14), Articulospora (%5,8), Helicoma (%3,1), Alternaria (%1,7), Hazslinszkyomyces (%1,6) ve Lasiodiplodia (%1) cinsleri belirlenirken Samsun Adalar mikobiyomunda sırasıyla Phaeococcomyces (%22,8), Hormonema (%19,1), Aureobasidium (%13,8), Cladosporium (%6,5), Alternaria (%4,6), Neosetophoma (%3,1), Rachicladosporium (%3), Ophiosphaerella (%2,1), ve Phaeosclera (%1,8) cisleri saptanmıştır. Sonuçlar element konsantrasyonundaki fazlalığa dirençli olduğu bilinen taksonların ortamda dominant olduğunu göstermektedir. Gelecekte bu çalışma sürdürülebilir temiz bir çevre için ağır metal kirliliğinin biyolojik kaynaklar kullanılarak iyileştirilmesi yaklaşımlarına yönelik yenilikçi stratejilerin geliştirilmesine referans teşkil edebilir.
Показать больше [+] Меньше [-]Ordu İlindeki Anıt Ağaçlar ve Bağlantılı Ekoturizm Rotaları Полный текст
2024
Eda Şentürk | Pervin Yeşil
Anıt ağaçlar, korunması gereken doğal miraslardır. Fiziksel ve sosyo-kültürel özellikleri ile sıradan ağaçlardan ayrılırlar. Bir ağacın yüksekliği, taç çapı, gövde çapı ve yaş ölçümleri, ilginç kök ve gövde oluşumları, dağılım alanının aşırı sınırlarda bulunması ve yörede ağaca atfedilen hikayeler, tarihte özel bir yerinin bulunması o ağacı olağanüstü yapan özelliklerdir. Doğanın mirası olarak adlandırılan bu ağaçlar, bilimsel çalışmalarda kullanılabilir, insanların çevre bilincini arttırabilir ve ekoturizm faaliyetlerine katkı sağlayabilir. Bu nedenle anıt ağaçların belgelenmesi ve korunması gerekmektedir. Bu çalışmada Ordu İli sınırları içerisinde tescillenmiş 49 adet anıt ağaç, bulundukları çevre ile birlikte değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan verilere Sit Alanlar Yönetim Sistemi (SAYS)ve 2022 yılı Çevre Durumu Raporundan ulaşılmıştır. Tescillenmiş anıt ağaçların nitelik ve nicelik bilgileri ile elde edilen bulgular, bulundukları konum ve güzergâh bilgileri ve ekoturizme katkı sağlayan diğer kaynak değerleri hakkında bilgi verilmiştir. Güzergahlar ve diğer doğal kaynakların birbirleri ile uzaklıkları dikkate alınarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında rota oluşturulmuştur. Yapılan çalışma mevcut anıt ağaçların korunması ve tanıtılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, anıt ağaçlar hakkında bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır.
Показать больше [+] Меньше [-]Banaz (Uşak) ve Altıntaş (Kütahya) İlçelerindeki İnek Sütlerinin Kalite Özellikleri ve Meme Sağlığı Yönünden Araştırılması Полный текст
2024
Serhan Karakaş | Sibel Alapala
Süt insanların günlük beslenmesinde vazgeçilmez bir besin konumundadır, özellikle sağlıklı süt tüketimi için kaliteli ve güvenli üretim vazgeçilmez bir unsurdur. Süt üretiminde hayvanların sağlık ve genotipik özellikleri üretimi doğrudan etkilemektedir. Kaliteli bir üretim doğru hayvan bakım programı ve hijyenik koşullara uyulmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda çalışmada Kütahya’nın Altıntaş ve Uşak’ın Banaz ilçelerindeki hayvanların meme sağlığının ve süt bileşiminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Altıntaş’ta 3 köydeki 77 inekten, Banaz’da 2 köydeki 49 inekten süt örnekleri toplanmıştır. Sütün bileşimi yağ (%), kurumadde (%), yoğunluk (%), protein (%), laktoz (%), tuz (%), donma noktası (°C), iletkenlik (ms/cm) yönünden karşılaştırılmış ve mastitis prevalansı Californian Mastitis Testi (CMT) ile araştırılmıştır. Elde edilen verilere göre işletmelerin büyük bir çoğunluğunda mastitis varlığına rastlanmazken, mastitis belirtileri görülen ineklerin genellikle aynı işletmede yetiştirilen inekler olduğu belirlenmiştir. İlçeler arasında Altıntaş ilçesindeki ineklerin yağ oranı daha düşük (%3,51), kuru madde oranı (%9,26) ve protein oranının da daha yüksek (%3,33) olduğu belirlenmiştir. Banaz ilçesinde de sütlerde laktoz oranları (%4,78) daha düşük, yoğunluk (% 28,08) daha düşük, iletkenliğinin de daha yüksek (4,95 ms/cm) olduğu tespit edilmiştir. Köyler arasında süt kalitesi yönünden en yüksek değerlere Çayırbaşı köyünde yetiştirilen inekler olduğu belirlenmiştir. Bunda üreticilerin bilinç düzeyinin yüksek olmasının, sözleşmeli üretim yapılmasının ve hijyen koşullarına dikkat edilmesinin sonucunda olduğu düşünülmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Park Equipment Information System the Case of Tayfun Gürsoy Park in Altınordu District, Ordu Province in Türkiye Полный текст
2024
Pınar Civelek | Murat Yeşil
This study deals with an information system developed to effectively manage and optimize the maintenance processes of the urban furniture used in Tayfun Gürsoy Park located in Altınordu district of Ordu province. Within the framework of the study, Geographic Information System (GIS) was used to make an inventory of the equipments in the coastal parks, to determine their location and to monitor their condition. GIS was used to collect and analyze the location data of the equipments, allowing for more efficient planning of maintenance and management processes. The results of the study show that it will increase the efficiency of the maintenance and management processes of the equipments in the coastal parks and will provide savings in the use of resources.
Показать больше [+] Меньше [-]The Effects of Rearing Systems on Incubation, Egg Production and Quality Traits in Pharaoh Quails Полный текст
2024
Ahmet Uçar
This study was conducted to determine the effect of rearing quails in different rearing systems on egg production, egg quality characteristics, and incubation results. The 360 quails were distributed equally to 3 different rearing groups (cage, enriched cage, and floor) in a male:female mixed at the age of 3 weeks. The eggs were individually weighed and recorded one by one daily (5487 eggs) for 3 months. To determine egg quality and incubation characteristics, 750 eggs were broken, and 3284 eggs were incubated, respectively. The results showed that female quail in the floor group have lower body weight at 6 weeks old (177.19 g), and they reached sexual maturity (age of first egg laying) later (65.36 day, P<0.01), The lowest egg production (61.14%) occurred in the floor group during the 3-month egg production period (P<0.05). The lowest average egg weight (9.07 g) was determined in the floor group (P<0.05). It was determined that the eggs of quails raised in the enriched group had a rounder shape index because they have larger widths (P<0.01). While the highest average yolk height (11.24 mm) was determined in the enriched cage group (P<0.01), the highest averages of albumen length (72.41 mm) and lowest averages of yolk index (48.43%) were determined in the cage group (P<0.01). The lowest average values (113.17) in Haugh unit were detected in the floor group (P<0.05). The highest fertility rate (98.44%) was in Floor♂:Cage♀, the highest hatchability of fertile egg rate (94.67%) was obtained from Enriched♂:Cage♀, and the highest hatchability (89.10%) was obtained from Floor♂:Cage♀ pairing (P<0.05). The lowest fertility rate (88.00%) was obtained from the Enriched♂:Floor♀, the lowest hatchability of fertile egg rate (86.01%) was obtained from the Enriched♂:Enriched♀, and the lowest hatchability (75.62%) was obtained from the Enriched♂: Enriched♀ groups. As a result, it has been revealed that the effect of various rearing systems is different on egg production, egg quality traits, and hatching results in quails. Thus, it has been shown that different programs at the rearing period to be applied to the male and female quails can achieve better incubation results and reproductive success.
Показать больше [+] Меньше [-]Comparison of Extraction Techniques for Determining Bioactive Compounds and Antioxidant Activity of Spirulina platensis Полный текст
2024
Türkan Uzlaşır | Hatice Kübra Şaşmaz | Haşim Kelebek
Spirulina platensis (S. platensis) is a high-nutrient blue-green algae that has been used as a food supplement for a long time. It contains carbohydrates, lipids, proteins, vitamins, minerals, and bioactive compounds essential for basic human nutrition. It is known to have anti-cancer, antioxidant, anti-inflammatory, neuroprotective, hepatoprotective, and hypocholesterolemic properties due to the bioactive compounds it contains. In this study, the effects of freeze-thawing, a rapid freezing (-20°C) and thawing (4°C) process, and ultrasonically assisted extraction techniques on the color, antioxidant capacity, total phenolic content, and phenolic composition of Spirulina platensis extracts were investigated. The antioxidant capacity of the extracts obtained was determined by two different methods, DPPH (2,2-diphenyl-1-picryl hydrazyl) and ABTS (2,2-azinobis (3-ethylbenzothiazollin-6-sulfonic acid)). The sugar profile was determined by HPLC-RID and phenolic composition was determined by HPLC-ESI-DAD-MS/MS. The antioxidant activity and total phenolic content of samples prepared by the freeze-thawing were higher than those prepared by ultrasonic-assisted conventional extraction technique. In addition to ferulic acid 4-O-glucuronide and brevifolin carboxylate, an isocoumarin derivative, as the dominant phenolic compound in S. platensis extracts, a total of 10 phenolic compounds including catechin isomer, resveratrol C-hexoside, myricetin, ferulic acid, gallic acid, phloroglucinol, and lutein were detected. Glucose was the predominant sugar in both samples. The total sugar content was higher in the freeze-thawed samples (217.92 mg/100 g DW) than in the ultrasonic-assisted conventional extraction technique (182.91 mg/100 g DW). S. platensis has a significant amount of antioxidants, valuable secondary metabolites, and potential commercial applications and medicinal properties, but releasing these compounds is difficult due to the cell wall. This study was carried out to determine how different extraction techniques alter the release of bioactive compounds.
Показать больше [+] Меньше [-]