Уточнить поиск
Результаты 771-780 из 3,344
Kırsal Kalkınma ve Kırmızı Et Açığını Önlemede Küçükbaş Hayvancılığın Önemi: Kastamonu İli Örneğinde Sorunlar ve Kümelenmenin Uygulanabilirliği
2019
Orhan Kandemir | Tahir Benli
Bugün kırmızı et tüketiminin yeterli düzeyde olması ülkelerin gelişme düzeylerinin göstergelerinden birisidir. Fakat Türkiye’de yeterli kırmızı et üretiminin olmaması, fiyatların yükselmesine ve kırmızı et tüketiminin düşmesine yol açmaktadır. Bu durum ithalatı zorunlu hale getirmektedir. Türkiye’de Kastamonu gibi birçok bölge, geniş meraları ve ormanlık alanları ile küçükbaş hayvancılığa fazlasıyla uygundur. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Kastamonu İlinde kırsal kalkınmanın sağlanması için, küçükbaş hayvan üreticilerinin sorunlarını tespit ederek, bu sorunların kümelenme yolu ile çözülebilme durumunu araştırmaktır. Bu amaca ulaşmak için, İlde bulunan üreticiler ile görüşmeler yapılarak, sektörün sorunları ve bu sorunların çözümünde kümelenme olgusuna bakış açıları belirlenmeye çalışılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Türkiye Gıda Sektörü BIST-100 Endeksi Bildirimlerine ait Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi
2019
Funda Iscioglu | Sule Kirkik | Fırat Deveci
Bu çalışmanın amacı, işletme sermayesi yönetiminin firma karlılığı üzerine etkisini araştırmaktır. Çalışmada BİST-100 Gıda sektöründe faaliyet gösteren 28 firmanın 2012 ve 2017 yılları arasındaki verileri kullanılarak çoklu regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışmada bağımlı değişken olarak aktif karlılık; bağımsız değişkenler olarak ise alacak tahsil süresi, stokta tutma süresi, nakit döngüsü, aktif büyüklük(toplam aktiflerin logaritması), büyüme oranı ve finansal kaldıraç oranı belirlenmiştir. Çalışmada aktif büyüklük, büyüme oranı ve kaldıraç oranı ile aktif karlılık arasında istatistiksel olarak pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada regresyon analizi varsayımlarının sağlanıp sağlanmadıkları da irdelenerek, ele alınan modellerdeki değişkenler arasındaki çoklu doğrusal bağıntı ve tahmin edilen modellere ait hata terimleri arasındaki otokorelasyon problemleri de giderilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Laktasyon Eğrisinin Tahmininde Kullanılan Üç Farklı Modelin Karşılaştırılması
2019
Melis Çelik Güney | Gökhan Tamer Kayaalp | Gökhan Gökçe | Serap Göncü
Çalışmada, Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Araştırma ve Uygulama Çiftliği, Süt Sığırcılığı Ünitesi'nde yetiştiriciliği yapılan 45 Holstein ineğin süt verim kayıtlarının laktasyon eğrisi tahmin edilmiştir. Laktasyon eğrisinin tahmininde Gama fonksiyonu, Üstel fonksiyon ve Parabolik üstel fonksiyon olmak üzere üç farklı model kullanılmıştır. Modelleri karşılaştırırken kriter olarak belirtme katsayısı (R2) ve hata kareler ortalaması (HKO) kullanılmıştır. Minitab 13.0 V. paket programı yardımıyla analizler yapılmış, Microsoft Excel 2007 ile grafik çizilmiştir. Çalışmanın sonucunda, en az hata kareler ortalamasını veren ve en yüksek R2 değerini veren model Gama fonksiyonunun modeli olarak bulunmuştur. Bu model, kullanılan modeller arasında en iyisidir. Modele ait parametrelerin önem testi yapıldığında tüm parametreler istatistiki olarak önemli bulunmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Bal Arılarının Koşullu Şartlandırılmasında Kullanılan Doygun Atmosfer Spreyi ve Dokunma Yöntemlerinin Dil Çıkarma Refleksi (PER) Üzerine Etkileri
2019
Alaeddin Yörük | Halil Yeninar
Günümüzde bal arılarında dil çıkartma (PER) ve iğne çıkartma (SER) refleksleri gözlemlenerek koşullu şartlandırma araştırmaları yapılmaktadır. Araştırmalar sonucu narkotik maddeler, patlayıcılar, hastalıklar ve manyetik alanlar gibi olguların tespitinde bal arılarının biyo-sensör olarak şartlandırılarak kullanılabileceği gösterilmiştir. Bal arıları ile yapılan koşullu şartlandırma çalışmalarında doygun atmosfer spreyi ve dokunma yöntemleri dil çıkartma refleksi (PER) tespitinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Bal arılarının farklı ırk ve ekotipleri ile yapılan bu çalışmada; doygun atmosfer spreyi ile şartlandırma yöntemi için, şartlandırma kabini içerisindeki işçi arılara aromatik bitki özütü içeren 50 cc atmosferik koku; yaklaşık 3 saniye içerisinde 5 cm mesafeden baş hizasına enjekte edilerek tanıtılmış ve arkasından 1/1 şeker-su (w/w) karışımı şurup ile ödüllendirilmişlerdir. Dokunma ile şartlandırma denemesinde ise yağlı aromatik bitki özütüne daldırılan ahşap kürdan işçi arıların antenlerine dokundurularak arkasından 1/1 şeker-su (w/w) karışımı şurup ile ödüllendirilmişlerdir. 15 dakika ara ile üç kez tekrar edilerek koşullu şartlandırılan bal arılarının şartlanma sonrası hatırlama oranları dil çıkartma refleksi (PER) davranışı gözlemlenerek şartlanma gösterip göstermedikleri tespit edilmiştir. Araştırmada kullanılan bal arısı ırk ve ekotiplerinin her iki yöntemle de şartlandıkları gözlemlenmiştir. Bal arılarının koşullu şartlanma uygulaması sonrası hatırlamada; dokunma uygulamasının doygun atmosfer spreyi uygulamasına göre daha fazla şartlanma ve hatırlanma oranına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Microencapsulation of Carotenoid Components and Recent Developments in Used Methods
2019
Nuray İnan Çınkır | Erdal Ağçam | Asiye Akyıldız
Carotenoids which are a lipophilic component are an organic pigment with antioxidant properties that contain conjugated double bonds. Research on carotenoids have recently concentrated on functional foods, bioavailability and pharmacology due to their potential health benefits to humans. Carotenoid components are occurred a reduction of the biological activity by effect of undesired environmental conditions such as oxygen, heat, light, humidity during food processing and storage or gastrointestinal tract. Applicability in aqueous systems of carotenoids is limited because of lipophilic. Therefore, microencapsulation is an effective way to overcome these problems. Various microencapsulation technique such as spray drying, freeze drying, extrusion, conservation and emulsification has been developed. Besides selected microencapsulation method, coating material is also important in the encapsulation. Recently, multi-layers emulsification method is attracted interest in improving stability, availability in aqueous system and bioavailability of carotenoid load microcapsules. İt is stated in studies that developed microencapsulation techniques or using combine microencapsulation techniques increase encapsulation efficiency and yield. In the present paper, it is aimed to present using microencapsulation techniques in order to enhance stability and bioavailability of carotenoids which are a sensitive component, and current research, developments and trends about the subject.
Показать больше [+] Меньше [-]Characterization of Depuration Process of Mytilus galloprovincialis in Presence of Chloramine-T and Super-Oxidized Water
2019
İbrahim Ender Künili | Fatma Çolakoğlu
Seafood poisoning due to mussels contaminated with pathogens is an important health issue all over the world. Increasing attention and efforts are made to improve the last product quality of mussels and to save consumers from food poisoning. In this study, the depuration process of black mussels (Mytilus galloprovincialis) which have a high consumption rate and located in coastal waters of Turkey was tried to improve using Chloramine-T and superoxide disinfectants. For this purpose, mussels contaminated with Escherichia coli were subjected to depuration for 6 hours in the presence of 20 mg / L of two disinfectants. In the study, It was determined that E. coli numbers in the mussels of disinfectant groups with an initial bacterial load of 4.4 Log cfu / g, decreased to 3.70 and 3.86 Log cfu / g, respectively and the depuration was faster than the control group (4.05 Log cfu / g). As a result, it has been concluded that the use of food-suitable disinfectants in deposition waters can be used for faster and more effective purification. However, considering the possibility of chemicals leaving residues in mussels, detailed studies should be carried out.
Показать больше [+] Меньше [-]Tane Rengi ve Tane Ağırlığının Keten (Linum usitatissimum L.) Tohumunun Çimlenme Gücü Üzerine Etkileri
2019
Orhan Kurt | Safa Hacıkamiloğlu | Naziha El Bey
Ülkemizde yağ bitkilerinin arz ettiği öneme binaen bu bitkilerde yapılacak çalışmaların da önemi fazladır. Keten (Linum usitatissimum L.) bitkisi, uygun olmayan koşulları iyi değerlendirebilen yağ bitkilerinin başında gelen bir bitkidir. Dolayısıyla bu bitki üzerinde yetiştirme tekniğine yönelik olarak yapılacak çalışmaların yanında fizyolojik çalışmalarında yapılması özel önem arz etmektedir. Keten bitkisi iki farklı tohum rengine sahiptir. Tohum rengi, keten yağının bileşiminde bulunan bitkisel yağ kompozisyonu ile ilişkilidir. Ketende tane renginin birkaç gen tarafından kontrol edildiği ve markör özellik taşıdığı yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Bu araştırmada; tane rengi ve tane ağırlığının tohumun biyolojik gücüne etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada bitki materyali olarak; sarı ve kahverengi taneye sahip iki keten hattı ve 1000 tane ağırlığı bakımından küçük ve büyük olmak üzere iki farklı keten grubu kullanılmıştır. Deneme; Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrür olarak, 22±1°C’ye ayarlı inkübatörde yürütülmüştür. Araştırma sonucu; tohumun çimlenme gücü üzerine tane renginin etkisinin çok önemli olduğu, tane büyüklüğünün etkisinin ise önemsiz olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre keten bitkisinde kahverengi tohumların çimlenme gücünün daha yüksek olabileceği, 1000 tane ağırlığı ile çimlenme gücü arasında ise doğrudan bir ilişkinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]The Effects of Flower Pruning on Yield and Quality in Bunch Tomatoes Grown in Greenhouse
2019
Cigdem Elgin Karabacak | Aysel Yeşilyurt Er
This research was carried out in the greenhouses of Pamukkale University Menderes Basin Agricultural Application and Research Centre in order to determine the effects of different blossom pruning on yield and quality in Ayza F1 tomato cultivars. The experiment consisted three different applications; pruning group having 6 fruits in flower bunch, pruning group having 7 fruits in flower bunch and control group without pruning. As the quality criterion in the tomato cultivar, total amount of water soluble dry matter (TWSDM %), pH, titratable acidity (TA mval 100 ml-1), hardness of fruit flesh (Newton) and antioxidant content (%) were determined. In addition, fruit diameter (cm), fruit length (mm) and weight (g) were detected. Yield parameters such as total yield (g plant-1), marketable yield (g plant-1), number of fruits (number plant-1), average fruit weight (g fruit-1) were considered detailed. Flower pruning having 6 fruits was prominent in terms of marketable yield, fruit weight, fruit diameter, fruit length and dry matter (DM) values. The effects of the applications on the quality characteristics such as fruit index, TWSDM and pH were found to be insignificant and their effects on DM, TA, fruit flesh hardness and antioxidant amount were detected to be significant.
Показать больше [+] Меньше [-]Application of GA3 (Gibberellic Acid) and Kinetin Plant Growth Agents in Relieving the Effects of Salt (NaCl) Stress on Germination and Seedling Growth of Common Vetch (Vicia sativa L.) Seeds
2019
Ebru Dinler | Cahit Balabanl | Emre Bıçakçı
In this study, the effects of different doses of GA3 and Kinetin plant growth agents were investigated in order to alleviate the inhibitory effect of salt (NaCl) stress on common germination and seedling growth of common vetch (Vicia sativa L.) seeds. The study was carried out in parallel with coincidence blocks in petri dish and pot. Different doses of NaCl (NaCl solution prepared in 0,5, 1,0, 1,5 and 2,0 dS doses) at different doses in the experiment. Kinetin and Gibberelic acid doses in different doses (Vicia sativa L.) seeds (Control-pure water, 300ppm Gibberellic acid, 50ppm Kinetin, 300ppm Gibberellik acid × 50ppm Kinetin) seed germinated in petri dish. The effects of germination percentage, average germination time, germination value, root and stem length, root age and dry weight, root age and dry weight on GA3 and Kinetin applications were observed. At the end of the research, GA3 and Kinetin applications did not have any effect on germination percentage, shorten germination time, increased germination value, GA3 application increased root and stem elongation Kinetin application had no positive effect, maximum root age and dry weight were obtained from GA3 and control units. The effects of GA3 and Kinetin applications on the properties examined in the study on common vetch seeds were very different. It was determined that GA3 applications increased root and stem length and kinetin application adversely affected.
Показать больше [+] Меньше [-]Antibiogram Study of Bacterial Pathogen from Tilapia Fish in Bangladesh
2019
Sume Begum | Md. Salauddin | Md. Khaled Hossain | Mst. Deloara Begum
Bacterial pathogens are isolated, identified and antibiogram were performed by taking the skin, gills and intestine of twenty randomly selected Tilapia fish (Oreochromis niloticus) that collected from local market of the Dinajpur city, Bangladesh. A serial dilution was prepared with the stated sample and at the amount of 0.1 ml was plated on nutrient agar, differential also specific media respectively. Then gram’s staining, colony morphology, biochemical test and antibiogram performed respectively. The four different isolated species with frequency of occurrence are 31(40.26%) Escherichia coli, 3 (29.87%) Staphylococcus spp., 13 (16.88%) Pseudomonas spp., 10 (12.99%) Salmonella spp. respectively. Some of these pathogens have tendency to transmit to man, who eat fish or deal with fish and fish products. Amoxicillin, Cefixime, Azithromycin, Chloramphenicol, Ciprofloxacin, Penicillin G, Erythromycin, Vancomycin, Gentamicin and Neomycin antibiotics was performed during sensitivity test. Among the total (77) isolated bacteria were sensitive to gentamycin, chloramphenicol, ciprofloxacin and Azithromycin but resistant to Amoxicillin, Penicillin G, Vancomycin and Erythromycin. The study was conducted in term of medical importance. Hence it is considered that a variety of bacterial species can be associated with fresh Tilapia fish related pathogen to humans.
Показать больше [+] Меньше [-]