细化搜索
结果 41-50 的 5,336
Sulama Durumu Tahmini için Makine Öğrenimi Algoritmalarının Karşılaştırmalı Analizi 全文
2025
Betül Demir | Yeşim Dokuz | Burak Şen
Geleneksel yöntemlere kıyasla, makine öğrenimi ile desteklenen sistemlerin, daha hassas sulama kararları verebildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada, veri bilimi alanında sıkça kullanılan veri paylaşım platformu olan Kaggle’dan faydalanılmıştır. Sulama durumu tahmini için “Weather Data” veri kümesi kullanılmıştır, Veri kümesinde eksik ve aykırı veriler düzeltilmiş, bağımlı (sulama durumu) ve bağımsız (hava sıcaklığı, nemi, toprak nem değeri, yağış durumu) parametreler elde edilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) odaklanılarak farklı koşullarda algoritmaların doğrulukları test edilmiştir. Her bir il için ayrı ayrı yapılan analizlerde, makine öğrenimi algoritmalarından Karar Ağaçları, Destek Vektör Makineleri, Rastgele Orman, Naive Bayes, Gradyan Artırma, Lojistik Regresyon, K-En Yakın Komşu ve Yapay Sinir Ağı modelleri kullanılarak sulama durumu tahmini gerçekleştirilmiştir. Veri kümesi üzerinde yapılan tahminler sonucunda algoritmalar, doğruluk (accuracy) metriği kullanılarak karşılaştırılmış ve en etkili algoritmaların Rastgele Orman (%95) ,Karar Ağacı (%97), Gradyan Artırma (%93) ve Yapay Sinir Ağı (%98) modeli ile tüm şehirlerde %90’ın üzerinde sulama durumu tahmini doğruluğu elde edilmiştir. Diğer algoritmalar da yüksek doğruluk oranları ile (%75 üzeri) dikkate değer performans sergilemişlerdir. Her bir il için yapılan analizlerde, algoritma performans sıralamasının benzer olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma makine öğrenimi algoritmalarının tarımsal sulamada oldukça yüksek bir performansla kullanılabileceğini göstermektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Synthesis of Quantum Dots Using Biomaterials Derived from Blue Crab and Their Potential Applications 全文
2025
Övgü Gencer
The blue crab (Callinectes sapidus, Rathbun 1896) has become a significant source of raw materials in biotechnology and nanotechnology due to the biomaterials present in its shell. Natural polymers such as chitin and chitosan, derived from the crab's shell, are particularly noteworthy for their environmentally friendly and biologically compatible properties. These biopolymers provide an innovative alternative in the synthesis of quantum dots (QDs). Quantum dots are favored in various applications, including biomedical imaging, environmental sensors, and energy storage, due to their superior optoelectronic properties. Chitosan obtained from blue crab shells acts as both a stabilizer and a coating agent in the green synthesis of quantum dots. This process minimizes the use of toxic chemicals, thus promoting environmental sustainability. Moreover, the antimicrobial and biodegradable properties of chitosan enhance its usability in biomedical applications. For instance, biocompatible carbon-based quantum dots have shown promising results in cancer diagnostics and drug delivery systems. The synthesis of quantum dots using biomaterials is more cost-effective and environmentally friendly compared to traditional methods. Furthermore, utilizing blue crab shells as a waste material contributes to both marine ecosystem preservation and the circular economy. These synthesis methods are reported to create a significant paradigm shift in the field of sustainable technology development. In conclusion, the synthesis of quantum dots using biomaterials derived from blue crabs has the potential to reduce environmental impacts while serving advanced technological applications. This approach significantly contributes to the development of biotechnological innovations and sustainable development goals.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Mikoriza ve Organik Gübre Uygulamalarının Biber (Capsicum annuum L.) Fidelerinin Gelişimi Üzerindeki Etkisi 全文
2025
Hakan Kartal | Sezer Şahin
Bu çalışma 2021 yılında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesindeki tam otomasyonlu ısıtmalı bir serada yürütülmüştür. Bu çalışmanın amacı, farklı dozlarda mikoriza ve organik gübre uygulamalarının biber fidelerinin gelişimi üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmada Bulut F1 biber çeşidi kullanılmıştır. Araştırma, tesadüf parselleri deneme desenine uygun olarak 3 tekrarlı olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, biber fidesi yetiştiriciliği için torf-perlit karışımına mikorizalı ve mikorizasız farklı dozlarda besin solüsyonu ve vermikompost uygulanmıştır. Fideler bir buçuk ayda sökümü yapılmıştır. Bu araştırmada, fide boyu, hipokotil uzunluğu, gövde çapı, yaprak sayısı, yaprak yaş ağırlığı, yaprak kuru ağırlığı, kök yaş ağırlığı ve kök kuru ağırlığı özellikleri incelenmiştir. Çalışma bugularına göre, gövde çapı üzerinde vermikompost+mikoriza+EC uygulamalarının daha iyi sonuç vermiştir. Vermikompost dozları arttıkça fide boyu ve hipokotil uzunluğunda bir artış olduğu ancak vermikompost uygulamalarının etkisinin olmadığı görülmektedir. Genel olarak tüm uygulamalara bakıldığı zaman vermikompost uygulamalarına göre EC ve EC+mikoriza uygulamalarının etkisinin daha fazla olduğu görülmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Litter Decomposition of Indigenous Agroforestry Tree Species, Jimma Zone, Southwest Ethiopia 全文
2025
Kasu Hailu Biru | Solomon Estifanos | Dargo Kebede
At the Jimma town’s Boye nursery site in southwest Ethiopia, three selected indigenous agroforestry tree species were the subject of a study to determine how their foliage litter materials broke down over time. Using Pearson’s correlation coefficient, the study used a single exponential model to calculate the rate at which decomposing litter materials decayed and the litter chemical quality indices that were investigated. C. macrostachus had a rate constant of 0.0400 day-1, which was substantially faster than that of F. vata and E. abyssinica. It took 17.3 and 29.7 days, respectively, for F. vata and E. abyssinica to lose 50% of the initial dry matter. While nitrogen and phosphorus were found to be facilitators, the parameters of the chemical quality of the litter were found to be impeding biochemical parameters. The species with the fastest rate of nitrogen return in a short amount of time was found to be E. abyssinica, followed by C. macrostachus and F. vasta. C. macrostachus decomposes quickly, which may limit its ability to improve soil fertility over an extended period of time. It is important to take into account F. vasta and primarily E. abyssinica for the long-term accumulation of soil organic carbon.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Tuzlu-Sodyumlu Toprakların Islahı Sonrasında Çiftlik Gübresi İlavesinin Toprak Özellikleri ile Arpa Verimine Etkisi 全文
2025
Serap Diler
Bu çalışma; ıslah sonrasında tuzlu - sodyumlu topraklara çiftlik gübresi uygulanmasının toprakların bazı önemli özellikleri ile arpa verimine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Hasat sonrası yapılan analizlerde çiftlik gübresi uygulanmış ve arpa yetiştirilmiş toprakların pH, CaCO3, değişebilir Na ve Ca, KDK, ESP, kütle ve tane yoğunluğunda azalma olduğu görülmüştür. Organik madde, porozite; agregat stabilitesi, hidrolik iletkenlik, tarla kapasitesi, solma noktası ve yarayışlı nem değerleri artmıştır. Gübre uygulamalarının pH değerinde düşüşe, organik madde miktarında önemli bir artışa ve EC değeri ise çok az bir artışa neden olduğu tespit edilmiştir. Uygulanan gübre dozunun artışıyla topraklardaki ESP değerlerinin önemli oranda azaldığı belirlenmiştir. Her iki gübre türünde de yüksek dozda gübre uygulamasının toprakların katyon değişim kapasitesi değerlerinde azalmaya, buna karşılık hidrolik iletkenlik, porozite, agregat stabilitesi ve toprağın su tutma kapasitesi değerlerinde artış görülmüştür. Islahtan sonrası gübre uygulanmış topraklarda yetiştirilen arpa bitkisinin 1000 dane ağırlığı, birim alan başına çıkış yapan bitki sayısı ve boyu, başaktaki dane sayısı ve ham protein miktarlarında özellikle yüksek gübre dozlarında iyileşme olmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Hasat Öncesi AVG (Aminoetoksivinilglisin) Uygulamalarının ‘Fuyu’ Trabzon Hurması Çeşidinin Meyve Kalitesi ve Soğukta Muhafaza Süresi Üzerine Etkileri 全文
2025
Mustafa Zilci | Erdinç Bal
Bu araştırmada ‘Fuyu’ çeşidi meyvelerine, hasattan 14 ve 21 gün önce farklı dozlarda (0, 75, 150 ve 225 mg l-1) AVG (Aminoetoksivinilglisin) uygulamalarının depolama süresince meyve kalitesine etkileri incelenmiştir. AVG uygulaması yapılan meyveler modifiye atmosferli poşetler ile ambalajlanarak 0-1oC sıcaklık ve %85-90 oransal nemde 4 ay süreyle depolanmıştır. Araştırmada ağırlık kaybı, toplam suda çözünür kuru madde miktarı, titre edilebilir asit miktarı, meyve eti sertliği, askorbik asit miktarı, toplam fenolik madde miktarı, toplam antioksidan madde miktarı, solunum hızı ve üşüme zarar oranları incelenmiştir. Çalışmada depolama süresince meyve eti sertliği azalırken, meyvelerin ağırlık kayıplarında artışlar belirlenmiştir. AVG uygulamalarının meyve olgunlaşması üzerine olan geciktirici etkisine paralel olarak üşüme zararı oluşumu da gecikmiştir. Solumun hızı ve biyokimyasal bileşiklerin kaybı üzerine artan dozları ile AVG’nin engelleyici etkisi belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, ticari hasattan önce uygulanan 150 ve 225 mg l-1 AVG uygulamasının, hasat sonrası depolama döneminde meyve kalitesi açısından Fuyu’ çeşidi Trabzon hurması üzerinde önemli ve olumlu bir etkisi olmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Çalışan Kadınların Dondurulmuş Besin Tüketim Alışkanlıkları 全文
2025
Nildem Kızılaslan
Bu çalışmada, Samsun ili 19 Mayıs ilçesinde çalışma hayatında yer alan kadınların dondurulmuş besin tüketim alışkanlıklarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, 200 çalışan kadın birey ile yapılmıştır. Aktif olarak çalışan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan bireyler çalışmaya dahil edilmiştir. Bireylerin vücut ağırlığı ve boy uzunluğu ölçülmüştür. Bireylerin vücut ağırlığı ve boy uzunluğu kullanılarak beden kütle indeksi (BKİ) hesaplanmıştır. Araştırma sonuçlarında, bireylerin %76,0’sı dondurulmuş besin tüketirken %24,0’ü tüketmemektedir. Dondurulmuş besin gruplarından sırasıyla et ve et ürünleri, meyve ve sebze, hamur işleri daha fazla tüketilmektedir. Bireylerin dondurulmuş besin satın alma nedenleri, %41,4’nün zamandan tasarruf, %48,0’nin hazırlama kolaylığından, %6,6’nın reklamlardan etkilendiği, %18,4’nün mevsimsel farklılıktan satın aldıklarını belirtmişlerdir. Bireylerin satın almama nedenleri incelendiğinde, %25,0’i fiyatını yüksek bulmakta, %33,3’ü sağlıklı olduğuna inanmakta, %33,3’ü taze olmadığı ifade etmekte ve %4,2’i ise doyurucu olmadığını düşünmektedir. Tüketim şekli incelendiğinde, %61,8’i yardımcı yemek olarak, %42,8’i aperatif olarak, %17,1’i ana yemek olarak tükettiklerini belirtmişlerdir. Aile bireyleri içerisinde 15-30 yaş aralığında bireyler dondurulmuş besini en fazla tüketmektedir. Araştırmaya katılan bireylerin dondurulmuş besin tüketip tüketmeme durumuna göre yaş, medeni durum, eğitimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Genel olarak dondurulmuş besinler, çalışan bireyler ve aileler için kolaylık, beslenme ve lezzet arasında bir denge sunan kullanışlı ve pratik bir seçenek olabilir. Ancak dondurulmuş besinlerin güvenli etiketlemeye, depolama koşullarına, tüketim miktarına ve şekline de dikkat etmek gerekmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Impact of Exchange Rate and Inflation Rate Fluctuations on Türkiye’s Agricultural Exports: A Statistical Analysis 全文
2025
Cüneyt Çatuk
Examining agricultural exports from the specific perspective of the Turkish economy is essential, as it facilitates the development of foreign trade policies, strengthens the agricultural sector, enhances global market competitiveness, and optimizes productivity. This study employs multiple regression analysis to assess the impact of exchange rate volatility and inflation on Türkiye's agricultural exports from 2016 to 2023. The results indicate that these two variables have a moderate effect on the value of Türkiye’s agricultural exports. Additionally, the analysis highlights that exchange rate volatility and inflation rates significantly affect these exports. Particularly, the positive impact of exchange rate volatility on exports suggests that firms may benefit from increasing their export share.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Evaluation of Antioxidant and Anti-inflammatory Potential of Alpinia officinarum with Different Ionic Solutions 全文
2025
Nuray Üremiş | Figen Güzelgül | Ergül Belge Kurutaş
Alpinia officinarum, which attracts attention with its antioxidant and anti-inflammatory properties, is used in traditional medicine, especially to relieve stomach and digestive system disorders. Although many studies have revealed the various pharmacological effects of Alpinia officinarum, the effect of different ionic solvents on its biological activities has yet to be investigated. In this study, the effects of homogenization of Alpinia officinarum roots with potassium chloride (KCl), sodium chloride (NaCl), and phosphate (PBS) buffer solutions on the antioxidant and anti-inflammatory properties of the plant were investigated. Alpinia officinarum plant was collected from the Adana region during the season, and fresh root parts were separated and analyzed. Superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), myeloperoxidase (MPO) enzyme activities, and malondialdehyde (MDA) levels of plant homogenates prepared with KCl, NaCl, and PBS were determined by spectrophotometric analysis. The highest MPO and CAT enzyme activities were observed in the KCl solution, while lower levels were observed in NaCl and PBS solutions, respectively. The highest MDA level was observed in the PBS solution. Moreover, SOD enzyme activity showed a decreasing trend in NaCl, KCl, and PBS solutions, respectively. These findings suggest that the biological activity of plant extracts may vary depending on the solvent used. Determination of the conditions under which the antioxidant and anti-inflammatory effects of Alpinia officinarum in different ionic solvents are the highest supports increasing the bioavailability of the plant.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Industry 4.0 in Agriculture: Smart Agricultural Applications and Drone Use in Agriculture 全文
2025
Fatih Çağatay Baz
The basic need of humanity is food. The agricultural sector has had to use new technologies in food production in recent years. The increase in the world population has necessitated the agricultural sector to produce more. Therefore, in recent years, the use of technology in agriculture has increased and new developments have occurred. Especially Industry 4.0 technologies have become preferred by manufacturers with the convenience and added values they provide. In this research, participants’ views on their expectations from technology in agriculture, their views on the use of drones in agriculture, farmers’ views on technology use, and farmers’ views on the agricultural technology context were examined. In the research, information management systems in agriculture and a survey to determine students’ interest in agricultural projects were used as data collection tools. Rapidly developing technology in recent years makes the work of producers easier in the field of agriculture and offers researchers the opportunity to research new topics. Within the scope of this research, it is important to create this research in order to determine the needs and reveal the current situation. According to the research, the participants do not see themselves as having sufficient knowledge about technology in agriculture. The research results show that the participants do not follow the developments in agriculture in the digital environment. It is seen that the participants have partially sufficient knowledge about the use of drones in agriculture, that the use of drones will be beneficial and that the use of drones will replace the use of traditional agricultural tools.
显示更多 [+] 显示较少 [-]