Refinar búsqueda
Resultados 1-6 de 6
Determination of Pomegranate Peel and Seed Extracted in Different Solvents for Antimicrobial Effect
2019
Gökhan Akarca | Elif Başpınar
Pomegranate (Punica granatum L.), based on the origin of Southeast Asia and Turkey, with a large growth area such as the Mediterranean and the Arab countries, is the most important plant belonging to family Lythraceae. Pomegranate peel and seed contain numerous and various bioflavonoid, which is indicated to be both antimicrobial and inhibitors of enzymes such as cyclooxygenase and lipoxygenase. The antioxidant, antimicrobial, and antifungal properties of the pomegranate are related to phytochemicals such as delphinidin, cyanidin, pelargonidin, ellagic acid, punicalin, punicalagin, pedunculagin, and different glucosides, which involve anthocyanins. In this study, it was investigated that ethanol, methanol and distilled water extracts, obtained from Punica granatum L. antimicrobial effect against Bacillus cereus, Listeria monocytogenes, Escherichia coli, Enterobacter aerogenes, Salmonella Typhimurium, Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa bacteria known as food pathogen by using disk diffusion method. Also, minimal inhibitory concentration (MIC) and minimum bactericidal concentration (MBC) values on seven different food borne pathogens were also determined. As a result of the research; pomegranate seed extracts obtained from methanol observed the highest antimicrobial effect against Pseudomonas aeruginosa with a 29.02 mm zone diameter, while pomegranate peel extracts obtained from ethanol observed the highest antimicrobial effect against Bacillus cereus with a 26.84 mm zone diameter. The MIC and MBC value against Pseudomonas aeruginosa are determined 7.81 µg/L, while The MIC and MBC value against Bacillus cereus are determined 31.25 and 15.63 µg/L, respectively.
Mostrar más [+] Menos [-]Aktif Bileşenler ile Zenginleştirilmiş Yenilebilir Film ve Kaplamaların Taze ve İşlem Görmüş Et ve Balık Ürünlerine Uygulanması
2021
Ali Kozlu | Yeşim Elmacı
Son yıllarda gıda kaynakları dünya nüfusu ve ekolojik problemlerin artışına bağlı olarak büyük bir hızla tükenmektedir. Bu nedenle gıdaların üretilmesi kadar korunması ve dayanıklılığının geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Özellikle et ve balık ürünleri hassas gıdalar olduklarından uygun olmayan depolama koşulları altında çok çabuk bozulabilmektedir. Taze veya işlenmiş et ve balık ürünlerinde, depolama süresince biyokimyasal ve mikrobiyal bozulmaların bir sonucu olarak çeşitli kalite kayıpları meydana gelebilmektedir. Et ve balık ürünlerinde arzu edilen duyusal özelliklerin korunması, biyolojik, kimyasal ve mikrobiyolojik bozulmaların geciktirilmesi amacıyla kullanılan ambalajlama yöntemleri arasında ilgi çekici bir yaklaşım olarak yenilebilir film ve kaplama uygulamaları dikkat çekmektedir. Protein, lipit veya polisakkarit gibi doğal kaynaklardan elde edilen, çevre dostu ve biyolojik olarak parçalanabilir materyallerin kullanıldığı yenilebilir film ve kaplamalar düşük maliyetli ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle ön plana çıkmaktadır. Ayrıca yenilebilir film ve kaplamalar antimikrobiyaller, antioksidanlar ve lezzet arttırıcı maddeler gibi aktif bileşenler için taşıyıcı olarak hareket edebilmektedir. Aktif bileşenleri içeren yenilebilir film ve kaplamalar, et ve balık ürünlerinin muhafaza edilmesi için uygundur. Söz konusu ambalajlama yöntemi nem kaybını engelleyerek, mikrobiyolojik bozulmaları geciktirerek ve patojen mikroorganizmaların üremesini kısıtlayarak, lipit, protein ve pigment oksidasyonunu yavaşlatarak ve ürünlerin duyusal özellikler açısından kabul edilebilirliğini uzatarak et ve balık ürünlerinin depolama süresini uzatmayı hedeflemektedir. Bu derlemede aktif bileşenler ile zenginleştirilmiş yenilebilir film ve kaplamaların et, balık ve türev ürünlerine uygulanması ve depolama süresince bu ürünlerde meydana gelebilecek mikrobiyal ve oksidatif bozulmalara ve duyusal kalite kayıplarına karşı gösterdiği koruyucu etki hakkında bilgi verilmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Antimicrobial Effect of Vinegar
2019
Çağlar Gökırmaklı | Havva Nilgün Budak | Zeynep Banu Güzel-Seydim
Phenolic compounds, organic acids and microbial metabolites as well as high acid content are the main reasons behind the antimicrobial activity of vinegar against various microorganisms. The antimicrobial effect of the vinegar may change depending on raw material, production method and treatment time of the vinegar. In literature, antimicrobial effects of traditionally produced vinegars from different sources such as berry, wood, grape, apple, pomegranate, honey, blueberry, rice and industrially produced vinegars investigated. As a result, vinegars have antimicrobial effect on various gram negative and gram positive microorganisms. The aim of this review is to provide a detailed up-to-date information on the antimicrobial effect of vinegar.
Mostrar más [+] Menos [-]Potato Processing Industry By-products and Their Evaluation in Animal Nutrition
2017
Pınar Özdemir | Hatice Basmacıoğlu Malayoğlu
All around the world, particularly in developed countries, fresh potato consumption decreased while the consumption as fast food, snack and convenience food was increased. Potato processing industry has by-products such as cull potato, peel, pulp, and waste water. These by-products can be utilized for production of ethyl alcohol, single cell protein, microbial enzymes, lactic acid, organic fertilizer and bioethanol. The pulp obtained from the processing of potato for starch production can be considered as an energy source with starch content in animal nutrition. Recently, potato peel with the contents of bioactive compounds (chlorogenic, caffeic, gallic, protocatechuic acids) and their antioxidant and antimicrobial effects have been intensely focused on. Conversion of by-products of potato processing industry into value-added products is economically important. It was reviewed here by-products of potato processing industry and their evaluation in animal nutrition.
Mostrar más [+] Menos [-]Nanotechnology-Based Antimicrobial Surface-Coating Technologies and Their Potential Applications
2022
Gökhan Gurur Gökmen | Duygu Kışla
Nanotechnology has a wide study field including organic and/or inorganic particles smaller than 100 nanometers and all kinds of technological studies developed using these particles. In the production of nanoparticles, top-down approaches in which macro-sized materials were reduced to nano-sizes and bottom-up approaches in which atoms / molecules were increased to nano-sizes by different chemical reactions, are used. Currently, nanoparticles produced by top-down approaches might be used in many industries such as food industry, water treatment systems, cosmetics, and medicine. Microorganisms that tend to move, adhere, and colonize a solid surface, cause the formation of microbial biofilm on these surfaces. Microbial biofilms show high resistance to traditional antimicrobial applications in industrial environments especially where food is processed, water piping systems, biological tissues and medical implants. Therefore, the requirement has emerged to make not only the surfaces in direct contact with people, but also the surfaces in contact with food, to be resistant to microorganisms by different antimicrobial coating techniques. In this review, it is aimed to give information about the production methods of nanomaterials, different antimicrobial surface-coating techniques, the mechanism of antimicrobial nanoparticles on microorganisms and potential applications of antimicrobial surfaces.
Mostrar más [+] Menos [-]Bazı Gıda Koruyucuları ve Farklı Ambalaj Materyalinin Kaymağın Raf Ömrü Üzerine Etkisi
2024
Aslınur Baykuş | Elvan Ocak | Şerif Sarımurat
Bu çalışmada üç farklı konsantrasyonda iki farklı gıda koruyucusu [askorbik asit (100, 250, 500 ppm) ve potasyum sorbat (1500, 2000, 3000 ppm)] ve yenilebilir kaplama kullanılarak hazırlanan kaymakların çeşitli özellikleri incelenmiştir. Araştırmanın 1., 7., 14. ve 21. günlerinde kaymakların kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal analizleri yapılmıştır. Yapılan kimyasal analizlerde pH, titrasyon asitliği ve yağ analizlerinin ortalama sonuçları sırasıyla %5,99, %0,05 ve %65,3, peroksit ve TBA analizlerinin sonuçları ise 1,75 meq O2 / kg ve 0,14 mg malonaldehit/kg yağ olarak bulunmuştur. Mikrobiyolojik analizlerde ise TMAB, toplam maya-küf, lipolitik bakteri sayılarının ortalama sonuçları sırasıyla 2,30, 1,83 ve 2,35 log kob/g olarak belirlenmiştir. Duyusal değerlendirmede 6 panelistin görüşleri sonucunda tespit edilmiş olup görünüş, renk, koku, tat-aroma, kıvam ve genel kabul edilebilirlik kriterlerinin ortalama sonuçları sırasıyla 8,36, 8,06, 7,65, 7,46, 8,86 ve 7,86 olarak bulunmuş ve değerlendirme sonucunda kaymak örnekleri çok iyi ve mükemmel değerler almıştır. Yapılan bu çalışma ile elde edilen sonuçlar doğrultusunda kaymağın raf ömrünün duyusal kriterlerini koruyarak uzatıldığı belirlenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]